You are here
Kampana Deri’de İşten Atma Saldırısı ve İşçilerin Büyüyen Direnişi!

Deri-İş’ten yapılan açıklamada şunlar söyleniyor:
“Sendikal çalışmalar sebebiyle 21 Martta iki kadın işçinin işten çıkarıldığı Kampana Deri’de süren direnişe işverenin ve taşeronun saldırıları sürmektedir. 28 Martta 10 üyemizi işten çıkaran taşeron ve Kampana Deri patronu 31 Martta 4 üyemizi daha işten çıkarmıştır.
“Bununla yetinmeyen taşeron ve işveren bugün sabah fabrikaya çalışmak için yeni işçiler getirerek direnişi kırmak istemiştir. Üyelerimizin de bu durumu protesto etmesiyle beraber taşeron yanında getirdiği sopa ve diğer saldırı aletleriyle üyelerimize saldırmaya kalkmış ve aracını işçilerin üzerine sürmüştür. Üyelerimiz, sendika yöneticilerimiz ve diğer fabrikalardaki sendika temsilcilerimiz saldırıya karşı koymuş ve taşeronun getirdiklerini fabrikaya almamış, saldırı amaçlı getirilen sopalara el koymuştur. Bazı üyelerimiz saldırıdan kaynaklı yaralanmıştır. Bu saldırıya karşı polis ise Tuzla Şube Başkanı Binali Tay ve Şube Sekreteri Haydar Canpolat ile 2 direnişçi işçiyi ifade vermeye çağırmıştır.“Bizler Tuzla’da taşeron çalışmaya son vermek için mücadelemizi sürdüreceğiz. Kampana Deri’de mahkeme tarafından asıl işi üstlendiği tespitinin yapıldığı taşeronun çalışması suçken Kampana işvereni taşeron üzerinden saldırılarını sürdürmekte, sendikamız işyerinde çoğunluğu aldığı ve yetki başvurusunda bulunduğu halde baskı ile işçileri üyelikten vazgeçmeye zorlamakta, baskılara karşı çıkan işçileri ise işten çıkarmaktadır. 21 Martta kadın işçi sayısında azalmaya gitme bahanesiyle iki kadın işçiyi işten çıkaran işveren taşeron uygulamasında ısrarını sürdürmekte ve fiili saldırılar gerçekleştirmeye kadar işi vardırmaktadır. Türkiye Deri-İş Sendikası mücadeleci geleneği ile, direnişleri ile, ısrarı ile bilinmektedir. DESA’da, Grup Suni Deri’de olduğu gibi tüm baskılara karşın Kampana Deri’de de mücadelesini sürdürecektir, Kampana Deri’ye sendika girecektir. Emekten yana herkesi direnişimizi sahiplenmeye çağırıyoruz.”
İşçiler mücadelede kararlı
Kampana Deri işçileri çok ağır ve dayanılmaz koşullarda yıllardır çalıştıklarını her fırsatta vurguluyorlar. Sendikaya üye olduktan sonra patron ve taşeron firmanın baskıları arttırdığını, işçilerin nerelere gittiğini öğrenmek için servislerin takip edildiğini belirtiyorlar. Kadın işçilerin üzerine araba sürüyor ve işçilere gözdağı vermeye çalışıyorlar. Bir işçi “servisten indim, uzun süre takip edildim, arabadaki insanları tanımıyordum, fakat taşeron firmanın adamları olduğunu biliyordum, ağabeyimi aradım ve öyle evime gidebildim” diyor. Bir başka işçi de “sendikadan istifa etmeye zorlandım, evime benden habersiz giderek sendikayı kötülediler, bizlerin yanlış yaptığını söyleyerek ailem üzerinde baskı kurmaya çalıştılar, fakat biz sendikaya bilerek üye olduk” diyerek patronun yalanlarına kanmayacağını vurguladı.
İşçiler, ağır çalışma koşullarına ve düşük ücretlere karşı sendikalaştıklarını ifade ettiler: “Yıllardır bu fabrikada çalışıyoruz. Taşeron firma sözleşmelerimizi 11. ayda yeniliyor. Biz hepimiz kadrolu çalışmak istiyoruz. İnanır mısınız elbise dolaplarında fareler cirit atıyor. Bindiğimiz servis aracından yağmurda su damlıyor. İş elbisesi ve iş ayakkabısı verilmiyor. Asgari ücret alıyoruz, üstelik zamanında ödenmiyor ve maaş bordrolarımız verilmiyor. Banyo yapamıyoruz, tuvaletler çok pis, aynı bardaktan herkes su içiyor, kullandığımız makinelerin güvenlik emniyeti yok. İş kazaları olduğunda tutanak tutulmuyor, iş kazaları gizleniyor. Zorunlu mesailere bırakılıyoruz. Doğum izni yok, süt izni yok, hamile kadınlara baskı yapılıyor. Kampana Deri patronu işçilerin sırtından büyüyor. Direnişçi işçiler olarak artık bu duruma son vermek istedik. Hepimiz ya tek tek çıkıp gidecek ya da birleşerek sorunlarımızı çözecektik. Biz birleşmeyi ve örgütlenmeyi seçtik. İlk kez direnişe çıkıyoruz, ilk kez sendika üyesi oluyoruz, tek ihtiyacımız olan şey bizim gibi işçilerin bizlere desteğe gelmesi.”UİD-DER olarak deri işçilerinin mücadelesini sonuna kadar destekliyor ve tüm işçi kardeşlerimizi sınıf dayanışmasını büyütmeye çağırıyoruz.