You are here
Burası Foxconn, Buradan Çıkış Yok!
Ankara’dan bir matbaa-yayın işçisi

Sermaye ekonomik krizin içinde debelenirken işçi sınıfına yönelik saldırılar hız kesmeden devam ediyor. Gözünü kâr hırsı bürümüş patronlar doğayı ve insanlığı yok oluşa doğru sürüklüyor. Bugün dünya üzerinde yaşamları paramparça edilmiş, açlığa mahkûm edilmiş, evinden atılmış, işsizliğin cenderesine düşürülmüş milyonlarca insanı görmek hiç de zor değil. Yüzünüzü nereye çevirseniz yoksulluğun iniltisiyle karşılaşıyorsunuz.
Bu acının, kederin ve yoksulluğun en çok hissedildiği coğrafyalardan biri de Asya kıtası. Burada yeni yükselen kapitalistler tüm hırçınlığıyla işçi sınıfına muazzam saldırılar gerçekleştiriyor. Kapitalist barbarların doğayı hiçe sayarak büyük arazileri talan etmesi, buralara devasa fabrikaların kurulması yeni dönemin kapitalist politikalarını şimdiden belirlemiş durumda. Bir yandan yoksulluğun çığlıkları diğer yandan kapitalistlerin akıttığı salyalar. Bu gelişmeler, yeni açılan sektörlerde çalıştırılan, fabrikalara tıkıştırılan işçilerin çalışma koşullarının çok kötü olmasını, intiharları ve işten atılmaları beraberinde getiriyor. Burada birçok örnek verilebilir fakat bir örnek var ki akıllara zarar veren boyuttan. Burası Foxconn…
Foxconn, Çin ve Tayvan’daki 20 fabrikasında çalıştırdığı 920 binin üzerinde işçiyle, iPhone, Play Station ve Dell marka bilgisayarlar gibi çok sayıda ürünü olağanüstü düşük fiyatlara mal ediyor. Türkiye’de Çorlu serbest bölgede de bir fabrikası bulunuyor. Uzun çalışma saatlerinin, vardiya sisteminin üssü haline gelen Foxconn 11 işçinin intiharı ile de nam salan bir şirkettir. Foxconn şu anda Çin’den en fazla ihracat gerçekleştiren şirket olurken, Forbes dergisine göre, patronu Gou da 5,9 milyar dolarlık servetiyle Tayvan’ın en zengin iş adamı olmuş durumda. Gou ise, mal varlığının hesabını tutmadığı için servetine yönelik net bir rakam veremeyeceğini söylüyor. Kişisel hesabıyla ilgilenmesi için bir kişiyi işe aldığını söyleyen Gou, bakın ne diyor: “Her yıl önüme bazı kâğıtlar getiriyor. İşte servetiniz diyor. Ancak ben ne kadar param olduğuyla ilgilenmiyorum. Şu anda para için değil, toplum için, işçilerim için çalışıyorum.” Tam bir pişkinlik.
Gou’ya işçilerin intiharlarıyla ilgili soru yöneltildiğinde önce “intiharları önemsemediğini” söylüyor. Bloomberg Business Week’e açıklamalar yapan Gou şöyle diyor: “Sizinle açık konuşmalıyım. İlk intihar, ikincisi, üçüncüsü… Bunları ciddi bir sorun olarak görmedim. Yüz binlerce çalışanımız var ve Tayvan’ın Longhua kentindeki fabrikada toplam 2,1 kilometrekarelik bir alanda çalışıyoruz. Ancak kendimi şimdi suçlu hissediyorum. Ama o zamanlarda, sorumluluk üstlenmem gerektiğini düşünmemiştim.” Bir patron için masum bir açıklama. Düşünceli bir adam şu Gou, ancak beşinci intihardan sonra harekete geçmeye karar verdiğini söylüyor. Daha sonraları da Foxconn, kriz yönetimi oluşturarak fabrika ve üretim tesislerinin etrafına 3 milyon metrekarelik sarı ağ geriyor ve bu şekilde tesislerden kaçan işçilerin önüne geçmek istediğini açıklıyor.Dünyanın bütün ülkelerinde işçilerin yaşamı kölelik koşullarını aratmıyor. İşyerlerinde uzun çalışma saatleriyle esir alınan sınıf kardeşlerimiz örgütsüzlüğün kurbanı oluyorlar. İntiharlar, işten atılmalar yaşamlarının birer parçası olmuş durumda. Bunları fırsat bilen patronlar, ciddi engellerle karşılaşmadan kısa sürede sermayelerini şişirmeye başladılar. Bunu da işçilerin canı pahasına yapıyorlar.
Asya’daki işçi sınıfının kalbi durumundaki başta Çin, Hindistan, Tayvan, Güney Kore ve Endonezya’da işçiler mücadele ateşini ağır ağır yükseltiyorlar. Sınıf çelişkilerinin farkına varan Asya işçi sınıfı yeni dönemin militan mücadelelerinin merkezi haline gelmeye adaydır. İntiharların ve işten atılmaların sıkça yaşandığı bu coğrafya gün gelecek örgütlü ve daha da büyüyen bir işçi sınıfının sarsıntılarıyla gündemdeki yerini alacaktır. Ve “bütün ülkelerin işçilerinin birleşmesiyle” kapitalist sömürüden kurtuluşumuz mümkün olacak.
Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Mücadelesi!
Kapitalist Sömürüyü Yerlebir Etmek İçin Örgütlü Mücadeleye!