Fukuşima Uyarıyor: Tüm Nükleer Santraller Şimdi Kapatılsın!

Japon sınıf kardeşlerimizin yükselttiği “Fukuşima Uyarıyor, Tüm Nükleer Santraller Şimdi Kapatılsın!” çığlığını UİD-DER olarak bulunduğumuz bölgelerde işçi kardeşlerimize duyurmaya çalışıyoruz. Kurduğumuz standımızla Kurfalı mahallesindeki ve elimize aldığımız imza föylerimizle Kartal’daki işçi kardeşlerimizi kampanyamıza katmaya çaba sarf ediyoruz. Nükleer santrallerin, patronların ve onların emri altındaki devletlerin eliyle, nasıl da tepemize yağacak bomba, ciğerlerimizi söküp atacak kanser, bedenimizi nesiller boyunca çürütecek radyasyon tehlikesi olduğunu anlatmaya, kavratmaya gayret ediyoruz.

Kimi kulaklarını açıp iyice dinliyor bizi ve ardından imza atıyor. Kimi “aman canım bana ne” deyip çekip gidiyor önümüzden. Kimisi duyarlı kendiliğinden geliyor yanımıza, kimi köşe bucak kaçmaya çalışıyor. Ancak biz peşlerini bırakmayıp, yakalarına yapışıyoruz. Dinledikçe pişmanlık doğuyor yüzlerinde. Bize çok uzakmış gibi görünen tüm bu meselelerin aslında bizleri can evimizden vuran tehlikeler olduğuna işaret ediyoruz. Çünkü dünyanın neresinde olursak olalım hepimiz aynı göğün altında yaşıyor, aynı sistemin çamurunda boğuluyoruz. Kaderimiz ortak ve aynı pamuk ipliğine bağlı yaşıyoruz.

Japon sınıf kardeşlerimiz son deprem ve tsunamide 30 bin canlarını kaybettiler ve korkunç bir nükleer felaketle yüzyüze kaldılar. Aynı Japonya, yıllar önce ABD’nin attığı atom bombaları yüzünden 300 bin insanını kaybetmişti. Çernobil felaketinde de keza aynı kötü sonu yaşadık. Hâlâ radyasyonun yaydığı kanser felaketiyle yaşayan binlerce insan var. Kapitalizm çürüyor ve çürüdükçe doğamızı da çürütüyor. Tüm bu felaketler karşısında çalışmalarımız ve kampanyamız öylesine anlamlı ve değerli kılıyor ki yaptığımız işi, bugünden geleceğe küçük de olsa bir katkı sunuyor. Artık yeter, bir insanımızı ve hayatlarımızı kaybetmek istemiyoruz. Onun için uluslararası dayanışma hattının bir parçası olmaktan onur duyuyoruz.