You are here
İşsizliğe Karşı Savaş Açıyorlarmış!
Tuzla’dan bir deri işçisi
Patronların işsizlik kırbacı her geçen gün etkisini arttırarak biz işçilerin sırtında şaklıyor. Tüm dünyada yüz milyonlarca işçi işsizlikten dolayı açlık, yoksulluk ve sefaletin pençesinde kıvranıyor. Buna rağmen önde gelen emperyalist ülkeler “biz işsizliği çözeceğiz” diyorlar. Ama kendi çıkarlarına olan bir sorunu neden çözsünler ki? Bir ülke başkanı işsizliğe savaş açtığını söylüyor. Acaba gerçekten açmış olabilir mi?
ABD Başkanı Obama geçtiğimiz günlerde işsizliğe savaş açtığını duyurdu. 2012 yılında işsizliğin çözülmesi için ülke ekonomisine 300 milyar dolar sıcak para süreceğini açıkladı. Bu parayı altyapı yatırımlarına, eyalet ve yerel yönetimlere aktararak işsizliği çözmeye çalışacaklarmış. Bu parayı piyasaya sunarken, bir yandan da geliri arttırmak için vergilere zam yapılacağını da açıklıyorlar. İnsan soruyor şimdi: Bu ne biçim çözüm? Vergilere yapılan zamlar sanki patronların cebinden çıkacak. Yine, bu yükü işçi ve emekçilerin üzerine yıkacaklar. İşçi ve emekçilerin ödedikleri vergileri patronlara peşkeş çekecekler. Piyasaya sürdükleri parayı patronlara verecekler. İşçilerin sigortalarını bu paradan yatıracaklar. Sonuç olarak, bu şekilde işsizliği mi çözecekler, yoksa patronların kârlarını daha mı artıracaklar? Patronlar birçok masraftan kurtulmuş olacak. Şimdi bu durum işsizliğe savaş açmak değil, işçilere savaş açmak oldu. Patronlara daha çok kâr kazandırma savaşı oldu.
Patronlar sınıfı yine bir tezgâh düzenleyerek işçilerin cebindeki parayı alıp kendi kârlarını arttırıyorlar. Örgütsüz olan işçiler de bu tezgâha kanıyorlar. Patronlar hiçbir zaman işsizlik sorununu çözmezler. Çünkü işsizlik onların yararına olan bir şeydir. Fabrikada çalışırken bir haksızlığa sesini çıkardığında, patron “Bak, dışarıda bir sürü işsiz var. Fazla konuşma seni işten atarım, dışarıdan yenisini alırım” diyor. Patronlar veya patronların temsilcileri olan hükümetler, kendileri için bu kadar yararlı olan işsizliği neden çözmek istesinler ki? Tüm bu açıklamalar göz boyamadan başka bir şey değildir.
Asıl biz işçilerin işsizliğe karşı savaş açması gerekiyor. Ancak bunun yolu ilk önce patronlara karşı savaş açmaktır. Zaten bir sınıf savaşımının içindeyiz. Patronlar sınıfı ve işçi sınıfı yeryüzünde var olan iki sınıf, barışamaz olan iki sınıf. Ama şunu bilmeliyiz ki, biz işçiler gücümüzü görebilirsek nihai zafere ulaşan işçi sınıfı olacaktır.