Kusur Değil Suç!

Esenyurt’ta 11 Mart gecesi, Marmara Park alış veriş merkezi inşaatında işçilerin kaldığı çadırda çıkan yangında 11 işçi kardeşimizin bedeni küle dönmüştü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri, AVM’de çıkan yangın ile ilgili soruşturmayı bir rapor halinde sonuçlandırdılar.
Rapor, birçok bakımdan, patronun yeterli işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini almadığını ortaya koyuyor. 40 kişinin kaldığı çadırda acil çıkış yok. Yani çadırın en az iki kapısı olması gerekirken bir kapısı var.
Önemli bir “kusur” da yangın önleyecek tesisatın kurulmaması. Örneğin, yangına müdahale etmek için yangın tüpleri yok. Bir başka tehlikeli kusur da işçilerin çalıştığı yerden yüksek gerilim hattının geçmesidir. Şantiye alanının çok yakınından geçen yüksek gerilim hattı, rüzgâr gibi bir sebeple bile işçilerin hayatlarını tehlikeye sokabilir. İşçilerin çalıştığı iş alanı da alınmayan önlemler nedeniyle kaza riskine açık. Örneğin inşaat içinde boşluklar kapatılmamış. Bu boşluklar çalışma esnasında yüksekten düşme riski barındırıyor. İşçilerin çalıştığı iskeleler yeterli güçte değil. Standartlara uygun olmayan iskelelerde, işçiler ağır inşaat işi görüyor.
Müfettişlerin tuttuğu raporda, patronun “kusurlu” olduğu öne sürülüyor. 11 işçiyi ölüme gönderen ihmaller dizisi kusur değil suçtur. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da bu suçlara göz yumduğu için en az patronlar kadar suçludur. Birçok işyerinde yaşanan işçi ölümleri sonuncunda benzer raporlar yayınlanmakta, suçlu patronlar için cezai yaptırımlar uygulanmamaktadır. Böylece işçiler büyük bir kısır döngünün içine itilmektedir. İşçiler ölüyor, patronlar “kusurlu” bulunuyor, kanunlar ve bakanlık patronlara caydırıcı bir yaptırımda bulunmuyor. Patronların sömürü düzeni işçi sınıfı için iş kazası, meslek hastalığı ve ölüm demektir. Büyük kârlar kazanan patronlardan hesap sorulmuyor. Bu kısır döngüyü kırmak, örgütlü, bilinçli, mücadeleci işçilerin elindedir.
KESK Saldırıları Protesto Etti