You are here
İsrail’de 200 bin kamu işçisi greve gitti
Yahudisiyle, Arabıyla İsrail işçi sınıfını çetin bir mücadele bekliyor. Filistin işçi sınıfıyla birleşerek ortak düşman olan burjuvaziye karşı yönlendirilmedikçe bu mücadelenin başarıya ulaşmasının olanaksızlığı ise her geçen gün bir kez daha kanıtlanıyor.
İsrail’de aylardır ücretlerini gecikmeli olarak alan kamu işçileri, örgütlü oldukları Histadrut sendika federasyonunun öncülüğünde 29 Kasımda greve gittiler. Başını belediye işçilerinin, din görevlilerinin ve itfaiyecilerin çektiği 200 bin işçiyi kapsayan grev sonucunda belediyelere bağlı işyerlerinde, mahkemelerde, petrol rafinerilerinde iş bırakılırken, demiryolu, denizyolu ve havayolu taşımacılığı felç oldu. Çöpler toplanmadı, trafik ehliyet işlemleri yapılmadı, pasaport hizmetleri verilmedi.
Bu arada burjuvazi de boş durmadı. Ülkeyi her gün 350 milyon şekel zarara uğrattığı gerekçesiyle grevin durdurulması yönünde mahkemeye başvuran işveren örgütleri, mahkemeden bu doğrultuda bir karar çıkarmayı başardılar. Bu karar üzerine Histadrut ikinci gününde grevin sona erdiğini duyurdu.
Fakat işçilerin sorunları çözülmedi ve öfke yatışmış değil. Yoksulların sayısının her geçen gün daha da arttığı İsrail’de, burjuva hükümetler yıllardır savaşı, “terör” korkusunu, etnik çatışmaları kullanarak işçilerin ilgisini sınıfsal-toplumsal sorunlardan uzaklaştırmaya ve sınıfı bölmeye çalışıyorlar. Üstelik şimdiye kadar bunda fazlasıyla başarılı oldular. Ne var ki dünya çapındaki ekonomik kriz İsrail’i de etkiliyor ve işçi sınıfına yönelik saldırılar sürekli artıyor. Yaklaşık 6 milyon nüfuslu İsrail’de yoksulluk sınırının altında yaşayanların sayısı geçen yıl 1,5 milyonken, bu sayıya bu yıl 100 bin kişinin daha eklendiği kaydediliyor.
Yahudisiyle, Arabıyla İsrail işçi sınıfını çetin bir mücadele bekliyor. Filistin işçi sınıfıyla birleşerek ortak düşman olan burjuvaziye karşı yönlendirilmedikçe bu mücadelenin başarıya ulaşmasının olanaksızlığı ise her geçen gün bir kez daha kanıtlanıyor.
Bu Düzeni Değiştirebiliriz