You are here
Dünya İşçi Hareketinden
Brüksel’de Volkswagen İşçileri İş Bıraktı
Belçika’nın Brüksel şehrindeki Volkswagen fabrikasında çalışan otomobil işçileri, sendikalarının kendilerinden habersiz olarak imzaladığı anlaşmayı protesto etmek için 26 Şubatta greve gittiler. Sabah vardiyasında montaj hattını bloke eden işçileri, öğleden sonraki vardiyanın işçileri de destekledi.
Söz konusu anlaşma, haftalık çalışma saatinin hiçbir ücret artışı olmaksızın 35’ten 38’e çıkarılmasını ve bazı sosyal hakların işveren tarafından gasp edilmesini öngörüyor. Grevin ertesi gününde, sendika, işçilerin %76,1’inin bu anlaşmayı onayladığını duyurdu. Anlaşmaya karşı çıkan işçilerse bu anlaşmayı onaylayanların azınlıkta kaldığını söylüyorlar.
Plana göre fabrikanın üretimi A1 marka Audi marka otomobille sınırlanacak ve pek çok işçi işinden olacak. İşçiler, geçtiğimiz yıl, Kasım ayının ortasından Ocak ayının başına kadar, işten çıkarmaları ve fabrikanın kapatılmasını önlemek için fabrika işgali gerçekleştirmişlerdi. Brüksel’in merkezinde geniş katılımlı grevler düzenlemişlerdi.
Hindistan’da Enerji İşçileri Grevdeydi
Bihar Eyaleti Elektrik İşletmesinde çalışan 14 bin işçi, “yeniden yapılandırma” ve özelleştirmeye karşı 27 Şubatta greve çıktı. Eyalet hükümetiyle yapılan görüşmelerin olumsuz geçmesinin ardından, işçiler tüm eyaletin elektriğini keserek greve gittiler. Polisin gösteri yapan grevci işçilere saldırması sonucu bir işçi ağır biçimde yaralandı. Elektrik kesintisi, Koklata ve Yeni Delhi arasındaki tren trafiğini altüst ederken, o gün hastaneler de çalışmadı.
Gine’de 33 Gün Süren Genel Grev Sona Erdirildi
Gine’de 10 Ocakta başlayan genel grev, kısa bir ara verilerek 33 gün boyunca devam etti ve 27 Şubatta sona erdi. Halkın geniş desteğini alan ve ülkeyi felç eden bu genel grev, 2005 yılından bu yana ülkeyi sallayan grevlerin devamı niteliğindeydi. Son iki yıl içinde en az üç genel grev gerçekleştirilen Gine’de, 2006 Haziranında gerçekleştirilen genel grevde, egemen sınıfın vahşi saldırısı sonucunda onlarca işçi katledilmişti. Bu katliam, 23 yıldır diktatörlüğünü devam ettiren Lansana Conte’ye olan öfkeyi de giderek tırmandırdı.
Geçtiğimiz Ocak ayında sendika konfederasyonları yeniden süresiz genel grev çağrısı yaptılar. Greve giden işçiler Lansana’nın istifa etmesini ve ücretlerin yükseltilmesini talep ediyorlardı. İşçilerin kararlı ve militan tutumları karşısında onları pasifize etmeye çalışan sendikalar, diktatörün devrilmesine destek vermek yerine onunla ve başbakanla bir uzlaşma anlaşması imzaladılar. Bu anlaşma sonucunda 28 Ocakta işçilere işbaşı yapın çağrısı yapıldı ve işçiler işlerine geri döndüler. Bu süre zarfında polisin ve askerin sokaklardaki eylemcilere saldırması sonucunda 60’tan fazla insanı katledilmiş, pek çok işçi ve genç tutuklanmış ve işkenceye maruz kalmıştı. Tutuklananlar arasında sendika liderleri de bulunuyordu. İşte sendikacılar tüm bunlara rağmen diktatör ve adamlarıyla uzlaşmaya gittiler.
Fakat 9 Şubatta duyulan bir haber bu uzlaşmanın hayata geçirilmesini engelledi. Halkın nefret ettiği biri olan ve Lansana Conte’un başyardımcısı konumunda bulunan Eugene Camara, başbakan olmuştu. İşçilerin yükselen tepkisi sonucu sendikalar 12 Şubatta genel greve gidilmesi çağrısında bulundular. Böylece işe dönme kararı değiştirildi ve devrimci isyan yeniden yükselmeye başladı. Gençlik ayaklandı. Devlet binaları yakıldı, başbakanlık taş yağmuruna tutuldu ve başkent Conakry’de barikatlar örüldü. Öfke ordu içinde de yayılmaya başladı ve pek çok asker grevcilerin safına katıldı. Devlet güçlerinin grevcilere saldırması sonucunda ölenlerin toplam sayısı Şubat sonunda 120’ye yükselecekti.
23 Şubatta olağanüstü halin uzatılması talebi parlamento tarafından reddedilen Lansana Conte, böylece orduya da parlamentoya da güvenemeyeceği bir duruma düştü. Ülkenin, komşu ülkelere de yayılma tehlikesi taşıyan bir iç savaşın eşiğine gelmesi üzerine, Conte, Eguene Camara’nın yerine, daha ılımlı biri olarak tanınan bir diplomatın, Lansana Kouyate’nin başkanlığa getirilmesini tavsiye etmek zorunda kaldı. Fransız basınının da övgüyle söz ettiği Lansana Kouyate,. Fransa’nın büyük bir etkiye sahip olduğu Afrika enstitülerinde eğitim görmüş ve BM’de Gine temsilciliği yapmış biri.
Bu değişikliğin ardından sendika liderleri işçilere tekrar işbaşı yapma çağrısında bulundular ve genel grev 28 Şubatta sona erdirildi. Ne var ki, yoksulluğun pençesinde kıvranan ve diktatörlüğün zulmünden kurtulamayan Gineli işçiler için bu yine uzun sürmeyecek bir ara olacak gibi görünüyor. Onlar yeni bir kıvılcımla ayağa kalkmayı bekliyorlar.
Sahte umudun umutsuzluğu