UİD-DER’le 8 Mart kutlaması

Bizler bir grup kadın işçi olarak UİD-DER’le birlikte ilk kez Dünya Emekçi Kadınlar Gününü kutladık. Günün içeriğini anlatan bir sunumun ardından İşçi Özeğitim Gruplarının daha önce düzenlemiş olduğu etkinliklerin, mitinglerin coşkulu görüntülerini izledik. Dernek temsilcimiz bugünün içeriğini, tarihteki önemini anlatan bir konuşma yaptı. UİD-DER’in işçilerden oluşan korosu eşliğinde türküler, marşlar söyledik. Sonra da herkesin evinden getirdiği yiyeceklerle UİD-DER sofrası hazırlandı. Erkek arkadaşlarımız sofranın hazırlanması ve diğer işlerin yapılmasında sorumluluk aldılar. Sınıf kürsüsünde, isteyen herkes 8 Mart’ın önemine değinen konuşmalar yaptı. Kadınların kapitalizm altındaki bu çifte sömürülüşünden kurtuluşun tek yolunun mücadeleyle olacağına değinildi.

Bugün biz kadınlar evde, okulda, işyerinde sırf kadın olduğumuzdan ayrımcılığa maruz kalıyoruz ve tacize uğruyoruz. Çalışan kadınlar işyerinde saatlerce sömürüldükten sonra, kalan mesailerine evde, ev işleri ve çocuk bakımı ile devam ediyorlar. Burjuva kadınlar ile biz işçi sınıfının kadınlarının sorunları kesinlikle aynı değildir. Burjuva kadınları için aile baskısı diye bir şey yok. Yine toplumdaki namus kavramı sürekli işçi sınıfının kadınları üzerinde bir baskı aracı olarak kullanılırken, burjuva kadınları için böyle bir sorun yoktur.

Biz kadınlar olarak devrimci mücadeleye atılmadığımız sürece özgürleşemeyiz. Kapitalizm altında işçiler kadın erkek fark etmeksizin sömürülüyor, ama biz kadınlar bu sömürüyü iki kat daha fazla yaşıyoruz. Sürekli ikinci cins olmanın ezikliğini yaşıyoruz. Kapitalizmin tüm pislikleri gibi biz kadınların da bu çifte sömürüden kurtuluşumuzun tek yolu kadın erkek omuz omuza devrimci mücadele vermek ve kapitalizmi yıkmaktır.