You are here
Süleyman Hocamızı Son Yolculuğuna Uğurladık!
diğer yazarlar
Bugün hayatımın en buruk günlerinden biriydi. İşçi sınıfının hocası Süleyman ÜSTÜN’ü uğurladık son yolculuğuna… İşçileri, öğrencileri sınıf mücadelesine kazandığımızda derneğimize her gelen yeni arkadaşımız bize nasıl mücadeleyi büyütmenin coşkusunu yaşatıyorsa, bugün mücadele dostlarımızdan, ağabeylerimizden birini kaybetmenin yangını vardı yüreğimizde. Yılların deneyimi, birikimi, inancı ile işçi sınıfının mücadelesinde son günlerine kadar hizmet etti hocamız.
Ben Süleyman Üstün’ü ilk kez İşçi Özeğitim Gruplarının işçi sendikalarında düzenlediği etkinliklerde konuşmacı, katılımcı olarak gördüm ve tanıdım. Tanıyalı birkaç yıl oldu henüz. Ama sınıf mücadelesine sarılmamızı öğütleyen tutkulu konuşmaları hepimizin beynine işlerdi. İlk konuşmasından sonra ne adını unuttum ne de mücadeleye tutkusunu. Onun bu kararlılığını sadece sağlık sorunları engellemeye çalışıyordu. Konuşurken her seferinde solunum sıkıntısı yaşamasına rağmen asla pes etmezdi ve konuşmasını bitirirdi. Ölüm korkusunu gözlerinde hiç görmedim. Hep ışıl ışıl umut aşılıyordu etrafına kim gelirse.
İşçi Özeğitim Grupları nereye davet etse asla hayır demedi ve hasta yatağından kalkıp geldi. Ben kısa süreli tanışmamda her seferinde onda yeni bir şeyler gördüm. Coşkulu konuşunca alkışladığımızda bize kızmıştı bir keresinde. Alkışlamayın dinleyin derdi. Ve İşçi Özeğitim Grupları olarak çalışmalarımızı nasıl buluyorsunuz hocam diye bir kez sorduğumda “doğru yoldasınız evladım, böyle devam edin” demişti ve ben gururlanmıştım.
Derneğimiz UİD-DER’in açılış etkinliğinde ise konuktu Süleyman Hoca. Etkinliğimizin başından sonuna kadar ilgiyle izledi, alkışladı ve salonun coşkusuna sevinerek tekrar tekrar salona bakışı bizi çok mutlu ediyordu. Sınıf hareketinin bu kadar parçalı ve güçsüz olduğu bir dönemde yaptığımız çalışmaların yıllarını sınıf mücadelesi saflarında işçileri-öğrencileri eğiterek, onlarla aynı saflarda çarpışarak hizmet eden hocamız tarafından takdir edilmesi elbette beni çok etkiledi.
Bugün kırmızı tişörtümü giyerek gittim onu uğurlamaya. Benim Süleyman Üstün için anlatacak çok fazla hikâyem yok. Bugün orada olanların pek çoğu onunla pek çok şey paylaşmışlardı belki. Eminim onlar benden daha çok acı çektiler. Ben kendisini uğurlarken ona şunu fısıldadım “bayrak bizde Süleyman Hocam, gözün arkada kalmasın”.
Evet, bugün Süleyman Hocamızla birlikteydik; Petrol İş’te, DİSK önünde onu son yolculuğuna uğurlarken. En sonunda elimde kurumaya yüz tutmuş olan karanfilimi bıraktım mezarına, belki hatırlar UİD-DER’li işçi kızı diye. Biz Süleyman Üstün’den, pes etmemeyi öğrendik. Nefessiz kalma pahasına mücadelenin haykırılabileceğini. UİD-DER üyeleri olarak bugün görevimizi yerine getirdik ve bundan sonra da tutkuyla mücadeleye devam edeceğiz. Biz bu doğru yolda mücadeleyi büyüteceğiz, Süleyman Hocamız bizim başarılarımızı görüp rahat uyuyacak.
Dünyayı istiyoruz, alacağız da!