You are here
Duvarları Yıkalım
Esenler’den bir kadın tekstil işçisi
Merhaba dostlar. UİD-DER Esenler temsilciliğinde Yılmaz Güney’in Duvar filmini izledik. Filmi izlemeden önce çok heyecanlıydım. Bu filmi daha önce hiç izlememiştim. Aslında film 1983 yılında, yani benim hayata, daha doğrusu çirkefliklerle, sömürüyle, baskılarla, idamlarla, haksızlıklarla dolu kapitalist düzene gözlerimi açtığım yıl çekilmiş. Çekilmiş çekilmiş olmasına ama çıkar çıkmaz yasaklanmış. Çünkü film kapitalist sistemin pisliklerini anlatıyor.
Filmde yaşananlar tam bir dehşet, başka da bir şey diyemiyorum. Film, hapishaneleri, oralarda neler olduğunu, kadın, erkek, çocuk koğuşlarında neler yaşandığını anlatıyordu. Özellikle çocuk koğuşlarında yaşananları anlatmaya dilim varmıyor. Çünkü yaşanmıyor, işkence çekiliyordu. Hapishanenin angarya işleri, açlık, gardiyanlardan dayak yemek, tecavüze uğramak: tüm bu pislikleri yaşayanlar çocuklardı.
Filmde adli hükümlülere de yer verilmişti. Filmin bir karesinde hapishane müdürü teftişe çıkıyor. Mahkûmlar hamamın yakılmadığından, bitlendiklerinden, yemeklerin kurtlu olduğundan şikâyetçi oluyorlar. Müdürün onlara cevabı şöyle oluyor: “Sizi biz mi davet ettik, tabii efendim buyurun yatacak yerimiz var, yemeğiniz hamamınız hazır mı dedik?” Aldıkları cevap yetmez gibi yedikleri dayak da cabası oldu. O an içimden haykırdım, tabii siz davet etmediniz onları, sadece mecbur kıldınız. Suç işlemeye mecbur kıldınız çünkü o insanlara verdiğiniz şeyler pisliklerinizden başka bir şey değil. Toplumda suçlu olarak görülen insanların ben inanıyorum ki hiçbiri kötü insanlar değil. Onları suç işlemeye mecbur kılanlardır kötü olanlar. Örneğin ekmek çalan biri neden ekmek çalmak istesin ki? Çalmaya meraklı mı ya da bir hobi olarak mı görüyor? Tabii ki değil, yiyecek ekmeği olsa hiç kimse ekmek çalmak istemez.
Filmde siyasi tutuklulara da yer verilmiş. Dikkatimi çeken bir şey oldu, burjuvalar devrimcilerden dört duvar arasında bile olsalar korkuyorlar. Devrimcileri hava almaya çıkardıkları zaman diğer hükümlüleri içeri alıyorlar. Ödleri kopuyor! Neden peki? Çünkü şöyle düşünüyorlar: Biz içeri alalım da neme lazım onları örgütlerler başımıza iş açarız sonra. Burjuvalar ne kadar korkaklar bunu filmlerden bile görebiliriz.
Filmin en başında, sahne arkası çekimlerini içeren bir parça izledik. Yılmaz Güney orada şöyle diyor: TEK YOL DEVRİM! Evet gerçekten de tek yol devrim bu kapitalist sistemden kurtulmak için. Başka da çıkar yolumuz yok.
Ya Sosyalizm Ya Barbarlık!
Sanovel İşçileri Direnişte!
Doğru Tercih