You are here
Özde değil sözde bir gündür 3 Aralık!
İstanbul’dan bir görme engelli
Gün 3 Aralık, yıl 2007. Resmi bir deyişle Dünya Özürlüler Günü. Gerçekteyse engellilerin duygularıyla oynandığı, kandırıldığı, sömürüldüğü, belirli alanlarda faaliyetlerini yürüten kurum ve kuruluşların şahsi ve toplumsal çıkarlarına göre engellilerin sözde tanındığı bir gün. Kısacası anlık bir hatırlama.
Görsel organlarda 3-5 dakika yer verilen, işitsel organlarda duyurularla kutlanan, yazılı basında en arka sayfalarda birkaç paragrafta anılan, özde değil sözde bir gündür 3 Aralık.
Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kutlanır, hem de tam bir dayanışma birliği havası varmış gibi! Nasibini kudretli dayılardan, büyük ağalardan alan birkaç torpilliye aş, iş, eş verilir. Fakat özü itibariyle durum bambaşkadır. Çünkü kendilerinin de koskoca bir ülke dedikleri bu ülkede %11 oranında engelli işsiz vardır. Engelli işçi sayısının daha fazla olduğu çeşitli ülkelerle Türkiye karşılaştırıldığında çıkan sonuç tam bir fiyaskodur. Örneğin Çek Cumhuriyeti, Norveç, Finlandiya, İsveç, İsviçre, Danimarka, İspanya, Yunanistan ve Portekiz gibi ülkelerde durum bambaşkadır. Her kurumda bir engelliye iş modeli benimsenmiştir. Parlamentolarda bedensel engelli vekillere yer verilir. Öne çıkan program ise engelli rehabilitasyonudur, onları yaşamın içinde aktif kılmaktır.
Kimliğine sahip olduğumuz ülkede ise, engellilerle ilgili vaatler ancak yerel ve merkezi seçimlerde dillendirilir. Örneğin, İstanbul’dan bir görme engelliye 23. sırada yer verilir. Garanti sıralarda yer veren siyasi partilerin oy oranları ise son derece düşüktür.
Burjuva siyasetçiler ve devlet, pasif tutmak için elinden geleni yaptığı engellinin refahını önemsemezler, bunun yerine muhtaçlaştırma siyaseti güderler. Onların bu dayatmalarına karşı ayakta durabilmenin tek yolu birleşip mücadele etmekten geçiyor.
“Bu işyerinde grev var!”
Son boykot kapitalizme!