You are here
Tersanelerdeki İş Cinayetleri Raporu Açıklandı
Aydınlı’dan bir işçi
16 Aralık Pazar günü “Tuzla Tersaneler Bölgesi İzleme ve İnceleme Komisyonu”nun hazırladığı “Tuzla tersaneler gerçeği” raporu bir sunumla kamuoyuna açıklandı. Sunum Birleşik Metal İş Sendikası genel merkezinde gerçekleşti. Etkinliğe komisyon üyesi, Limter-İş, TMMOB İstanbul İl Koordinasyonu, İstanbul Tabipler Odası, İstanbul İşçi Sağlığı Enstitüsünün yanı sıra çeşitli meslek odaları ve kitle örgütlerinin temsilcileri katıldı.
Komisyonu oluşumunu önceleyen süreç, Tuzla tersanelerinde 80 gün içersinde ardarda 8 işçinin iş kazaları sonucu katledilmesiyle başlamıştı. Limter-İş ve çeşitli meslek örgütleri birlikte çalışarak raporu hazırladılar.
Açılış konuşmasını Limter-İş sendikası genel başkanı Cem Dinç gerçekleştirdi. Dinç, konuşmasında, tersaneler denince akla seri ölümler geldiğini, bu ölümlere karşı tersane patronlarının kayıtsız kaldığını, son süreçte Çalışma Bakanlığının yayınladığı teftiş raporunun gerçeği yansıtmadığını, sermaye saldırılarının topyekûn olduğunu, buna karşı işçilerinde topyekûn mücadele vermesi gerektiğini vurguladı. Dinç’in konuşmasının ardından Tuzla tersanelerinde çalışan işçilerin yaşam koşullarını anlatan bir sinevizyon gösterimi yapıldı. “İşçiler, tersaneler, gemiler nereye?” adlı sinevizyon gösteriminde, tersane işçilerinin kötü çalışma koşulları ve yaşadıkları olaylar anlatıldı. Sinevizyonun ardından komisyon raporunun özeti sunum şeklinde anlatıldı.
Raporda belirtildiği üzere, Tuzla tersaneler bölgesinde 2007 yılı itibariyle 62 tersane bulunuyor ve bunlardan 56’sı özel sektör, 4’ü askeri, 2’si ise kamu tersanesi. Türkiye, gemi inşa sektöründe 2002 yılında dünyada 23. sıradayken, bugün 8. sırada yer alıyor ve üretimin artışına paralel olarak ölümler de artıyor. Raporda, kapalı alanlarda çalışmanın belirli kuralları olduğu, kapalı alanda çalışacak kişilerin önceden belirlenmesi ve kimi kontrollerin yapılmış olması (örneğin gazsızlaştırma bölgesi değerlerinin kontrol edilmesi) gerektiği belirtiliyordu. Fakat tersane patronlarının buna uymadıklarına, iş cinayetlerini örtbas etmek için daha önceden imzalatılmış çalışabilir raporları düzenlediklerine ve ölümden sonra bedenin yanına bırakılan bir baret ve koruyucu ekipmanla patronların suçlarını gizlediklerine dikkat çekiliyordu. Taşeronların ceplerinde göz damlası ile gezdikleri, gözüne çapak kaçan işçinin hemen oracıkta bir kâğıt parçacığı ile tedavi edilmeye çalışıldığı, ağır yaralanan işçilerinse GİSBİR ve çevredeki anlaşmalı sağlık kuruluşlarına götürüldükleri belirtilerek, bu tür müdahalelerin işçilerde kalıcı sakatlıklara neden olduğu da vurgulanıyordu.
Sunumun ardından rapora dair soru ve önerilerin olduğu bölüme geçildi. Bu bölümün ardından Kamber Saygılı bir kapanış konuşması yaptı ve sunum sona erdi.
Tersane işçileri, işçi sınıfının diğer kesimleriyle ortak sorunlar yaşıyorlar. Taşeronlaştırma, esnek çalışma, düşük ücret, işçi güvenliğinin ve iş güvencesinin olmaması gibi birçok saldırı halen devam ediyor. Yaşanan son cinayetlerin de gösterdiği gibi, tersaneler işçiler için birer demir tabut haline gelmiştir. Bunu durdurmaksa ancak işçi sınıfının örgütlü ve bilinçli faaliyeti ile mümkün olabilecektir.