You are here
Patronların Müdürleri Ne İşe Yarıyor?
Beylikdüzü’nden bir kadın işçi

Fabrikalarda, patronları temsil eden müdürler vardır. Benim çalıştığım fabrikalarda rastladıklarım hep emekli polisler ya da geçmişte sola bulaşmış kimseler oldu. Patronlar işçilerle sorun yaşadığında bu müdürler devreye giriyor. Özellikle “eski solcu” olanlar işçiyle babacan, samimi bir dil tutturarak konuşmaya başlar, işçiyi ikna etmeye çalışır. Hele eskiden sendika vs. şeylerin içinde olmuşsa anlatır da anlatır; “Bakın siz daha çok gençsiniz, biz zamanında çok uğraştık olmadı. Bakın işçi milletine güven olmaz. Siz ekmeğinize bakın. Olsaydı, biz o kadar uğraştık niye yapmayalım” gibi birçok gereksiz konuşmalar yaparlar. Eğer işçi bilinçsizse müdürün söylediklerine ikna oluyor. Fakat işçi bilinçliyse, haklarını biliyorsa, müdürlerin lafazanlığına ikna olmuyor. Patronlar müdürleri eğiterek işçiyle nasıl konuşacağını, nasıl tutum alacağını, işten çıkaracaksa hangi dil ve üslupla konuşacaklarını belirlerler. İşçileri genellikle toplu çağırmazlar konuşmaya, tek tek çağırırlar. Toplu ikna edilemeyeceği için ve bir de işçiler hakları için birleşmişlerse o zaman muhakkak bölmeye çalışırlar. Örgütlü işçilerse ya güvendikleri birini gönderirler ya da toplu görüşürler. En büyük tehlikeyse şudur, eğer içeri çağrılan işçi bilinçli değilse ikna olmaya meyilli oluyor. Onun için patronlar tarafından görevlendirilen müdürlere dikkat edilmeli. İşçiler örgütlüyse işçilerin öne sürdükleri talepler patron tarafından kabul edilir. Yani ikna etmek için güçlü olmak gerekir. Hangi taraf güçlüyse onun ikna etme şansı daha çoktur. Patronlara ve onların müdürlerine karşı örgütlü olmak, patronların ve müdürlerin karşısına bilinçli şekilde çıkmak gerekiyor.