You are here
Mücadele Etmezsek İş Kazalarından Kurtulamayacağız
Gebze’den bir metal işçisi
Merhaba arkadaşlar,
Çalıştığım fabrika, metal sektöründe genellikle kaynak ve montaj işi yapan 50 işçilik bir işletme. Geçen gün bu fabrikada yaşanan bir iş kazasını size anlatmak istiyorum. Aslında iş kazasının ötesinde, artık alıştığımız gibi, ustabaşının tavrı ibretlik bir durumdu. Arkadaşım, bir metal kütlesini koparmak isterken kesme taşıyla bacağını yaraladı. Bunu gören ustabaşı ise şöyle dedi arkadaşımıza: “Şimdi senin kulağını çekeyim mi, nasıl yaptın bunu?” Ben arkadaşımızın bacağını tuttuğunu görünce yanına gidip baktım ve derin bir yara açıldığını gördüm. Mikrop kapması işten bile değildi. Onu hemen güvenliğe götürüp, “arkadaşın pansumana ihtiyacı var” dedim. Şimdi güvenlikle ilkyardımın ne ilişkisi var diyeceksiniz. Ama bizim çalıştığımız yerde ilkyardım işine güvenlik bakıyor, tuhaf değil mi?
Şunu gördüm ki, asgari ücret gibi bir ücrete çalıştırılıp sefalete sürüklenen işçiler olarak bizim birbirimizden başka güvenecek kimsemiz yok. Bunca sefalete katlanırken işçiler olarak iş kazası geçirdiğimizde ise suçlu yine biz oluyoruz. Normalde yaralanan arkadaşı pansumana götürmesi gereken ustabaşıyken, o bunu tercih etmeyip işlerin yetişmesiyle uğraşıyordu.
Bir kez daha ortaya çıkan tablo şunu gösteriyor ki, eğer biz işçiler mücadele etmezsek bu sorunlarla sürekli yüz yüze kalacağız. Bugün o arkadaşımın başına gelen yarın benim de başıma gelebilir. Bu yüzden fabrikalarda birbirimize sahip çıkmalıyız.
Tuzla'da Patronlara Bir Can Daha Verdik
Çukurova Değil İstanbul