You are here
“Kanlı Elmas”ların Afrika Halklarına Yaşattıkları
Aydınlı’dan bir öğrenci
“Afrika’nın tarihi boyunca ne zaman değerli bir madde bulunsa yerli halktan çok sayıda kişi acı içinde can veriyor. Bu fildişi, kauçuk, altın ve petrol için geçerliydi. Şimdi de elmaslar için geçerli.”
Merhabalar. Ben bir öğrenciyim. 3 Şubatta Uluslararası İşçi Dayanışması Derneğinin Aydınlı’daki şubesine gittim. Deri işçilerinin de katıldığı bir film etkinliği düzenleniyordu. Kanlı Elmas adlı filmi izledikten sonra arkadaşlarla sohbet ettik. Film, Afrika’daki zengin maden yatakları üzerinden emperyalist güçlerin, bölge halklarına yaşattıklarını konu ediniyordu.
Muazzam yeraltı zenginliklerine sahip Afrika’da, yer üstündeki durum, hiç de yeraltındaki kadar “parlak” değil! Kendi gibi bahtı da kara olan Afrika halklarının emeği sayesinde Avrupa’da, Amerika’da yeni bir dünya kurulmasına rağmen, Afrika halklarının payına düşen kölelik, açlık, yoksulluk, sefalet, hastalık ve ölüm olmuştur. Elmas ve altın madenlerini, petrol rafinerilerini işleten emperyalist tekeller, bölgedeki halkları birbirlerine kırdırmış ve Ruanda, Kongo, Sudan, Liberya, Sierra Leone ve daha pek çok ülkede uzun yıllar süren iç savaşlara, katliamlara neden olmuşlardır. Sierra Leone’yi konu alan filmde de gördük ki emperyalistler bir taraftan bir arada yaşayan “kabileleri” silahlandırıyor ve birbirlerine düşürüyor, diğer taraftan da iç savaşları sonlandırmak için sözde “barış güçleri” göndererek durumu kendi kontrolleri altına alıp pastadan pay kapmaya çalışıyorlar. Filmde geçen pek çok kare, insanın kanını donduracak nitelikteydi. Daha oyun yaşındaki çocukların ellerine gerçek silahlar tutuşturuluyor ve “savaş oyunu” oynattırılıyor. İnsanların köyleri basılıyor, kadın çocuk demeden katlediliyor, her yer yakılıp yıkılıyor. Savaşmayı kabul etmeyenlerin elleri, kolları kesiliyor. Fiziksel gücü yerinde olanlarsa zorla maden kamplarında çalıştırılıyor. İşkence, tecavüz ve diğer insan hakları ihlalleri…
Afrika dünyanın en zengin altın, elmas ve daha pek çok maden yataklarına sahip olmasına rağmen, bugün konu açlık, yoksulluk, sefalet, hastalık olduğunda hep listenin en başında yer alıyor. Afrika’nın bu kara talihinin değişmesi ancak ve ancak emperyalist-kapitalist dünyanın değişmesiyle mümkündür. Bizler için bugün Afrika uzak görünebilir, ancak orada yaşananlar bizlere hiç de uzak değildir. ABD emperyalizminin başını çektiği savaş dünyayı hızla bir yangın yerine çeviriyor. Yanı başımızdaki Irak’ta bugüne değin yüz binlerce insan öldü. Emperyalist savaşın yarın üzerinde yaşadığımız topraklara yayılmayacağının hiçbir garantisi yoktur. Yaşanan savaşlara ve katliamlara son vermenin tek yolu ise, bereketli toprakları kanla sulayan kapitalist sistemi tarih çöplüğüne fırlatmaktan geçiyor. UİD-DER’deki sohbetimiz sırasında gördüm ki, vaktimiz daralıyor ve çözüm örgütlenip mücadele etmektir!
Yaşasın İşçilerin Uluslararası Mücadelesi!