You are here
Uşak’ta Patronların Baskısı Bir İşçiyi Canından Etti!
Uşakta tekstil işçisi Yüksel Yalabık 16 Kasım 2007 tarihinde silahla intihar ederek yaşamına son vermişti. Yalabık, intihar etmeden önce yakınlarına ve arkadaşlarına bir de not bırakmıştı. “İşyerinden sendikalı olduğum için çıkartıldım. Alacağım da var, paramı da alamadım. Onu mutlaka takip ederek alın.”
Yüksel Yalabık, 2003 yılında Teksif Sendikasına üye olmalarının ardından birçok işçi arkadaşıyla birlikte işten atılan ve patronlar tarafından kara listeye alınan işçilerden biriydi. Yüksel’i işten atan patron, ne içerde kalan ücretini ne de hakkı olan tazminatını ödedi. Ayrıca patronlar Yüksel’in yeni bir işe girmesini de engellediler. İş mahkemesi ve diğer hukuk mercileri de patronlardan yana davrandılar. Bir türlü iş bulamayan Yüksel açlığa mahkûm edildi ve yaşadığı sorunlara bir çözüm bulamayarak bunalıma girdi.
Yüksel Yalabık’ı bunalıma sokup intihara sürükleyen patronların baskısı bu örnekle sınırlı değil. Özellikle 2003 yılında binlerce işçinin Teksif Sendikasında örgütlenmesinin ardından patronlar sendikayla toplusözleşme masasına oturmak zorunda kalmışlardı. Ancak toplusözleşmenin ardından patronların işçilere uyguladığı baskılar da artmış ve yüzlerce işçi işten atılmaya başlanmıştı. 2003-2007 yılları arasında iş mahkemelerinde karara bağlanan dava sayısı 370 civarındaydı. Bu davaların çok büyük bir bölümü işçilerin lehine sonuçlandı. Davaların 11’inde ise işçiler davadan vazgeçti. Yüzlerce işçi ise patronların uyguladığı baskılar nedeniyle dava açmaya bile cesaret edemedi. Çünkü davası süren yüzlerce işçi, patronların kara liste uygulaması nedeniyle iş bulamıyordu.
Bu durum bugün de devam ediyor. Türkiye’deki pek çok işyerinde olduğu gibi Uşak’ta da patronlar, iş başvuru formunda işçilere daha önce sendikaya üye olup olmadıklarını veya sendikal bir örgütlenmenin içerisinde yer alıp almadıklarını soruyorlar ve verdikleri yanıta göre işe alıyorlar. Öyle ki yalnız daha önce sendikal mücadele içerisinde yer almış işçiler değil bir işçi arkadaşına herhangi bir şekilde şahitlik etmiş işçiler de kara listeye alınmış durumda.
1980 faşist darbesinin ardından yüzlerce devrimci ve öncü işçi katledilmiş, on binlercesi cezaevlerine tıkılmıştı. Pek çok işçi patronlar ve patronların devleti tarafından kara listelere alınmış ve yıllarca iş bulamamışlardı. Uşak’ta yaşananlar kara liste uygulamasının halen sürdüğünü ve mücadeleci işçilerin işsizliğe, açlığa ve ölüme mahkûm edilmeye çalışıldığını bir kez daha kanıtlıyor.
Bu Kavga, Bu Davet Bizim!