You are here
Tuzla’da Tersane İşçilerinin İki Günlük Grevi
bir tersane işçisi
1980’den bugüne tersanelerde tam 86 işçi kardeşimiz iş cinayetlerine kurban gitti ve son yıllarda “iş kazaları” sonucu yaşamını yitiren işçi kardeşlerimizin sayısında hızlı bir artış gözleniyor. Kayıtlara göre, 2001 yılında 1 işçi, 2002’de 5 işçi, 2003’te 3 işçi, 2004’te 5 işçi, 2005’te 8 işçi, 2006’da 10 işçi, 2007’de 12 işçi ve 2008’in daha başlarında 4 işçi arkadaşımızı kaybettik. Artan ölümler, tersanelerdeki işçilerin hoşnutsuzluğu ve medyanın konuya yoğunlaşması, hükümeti harekete geçmek zorunda bıraktı. Çalışma Bakanı tersaneleri gezdi, 43 tersanenin 41’ine ceza kesildi. Sadece iki tersanede “kusursuzluk” tespit edildi. Ancak “kusursuzluk” tespit edilen bu tersanelerde de birçok işçi arkadaşımız iş cinayetlerine kurban gitmişti. 2 trilyona yakın ceza kesildiği söylendi, fakat öyle olsa dahi bunlar caydırıcı yaptırımlar değil elbette.
Ölümlerin artması üzerine Limter-İş’in yoğun baskısı sonucunda, DİSK genel merkezi Tuzla tersanelerinde 24 saatlik oturma eylemi kararı aldı. Limter-İş yönetimi oturma eyleminin yapılacağı 27-28 Şubatı grev oylamasına sundu. Oylamada, grev kararı ezici bir çoğunlukla onaylandı. Karar 23 Şubat akşamı oylandı, greve henüz üç gün vardı. Yoğun tartışmalar eşliğinde grev hazırlıkları karara bağlandı. Tersane geçiş noktalarından, işçi semtlerine ve dayanışma gösterebilecek kurumlara kadar ulaşılabilen her yerde bildiriler dağıtılacaktı.
Tersane işçilerinde grev gündemi yaratılmalıydı ve bu hava yakalandı. Sonunda grev günü gelip çattı. Tabii ki bu süreyi patronlar da boş geçirmediler. Bir kısım tersane patronu, çalışma saatlerini sabah 8’den 6:30’a çekti. Bunun üzerine önceden belirlenen bazı güzergâhlara işçi komiteleri yerleştirildi. Komiteler 6:30’da gelen işçilerin önünü kesti. Amaç, Aydıntepe’de, İçmeler istasyonunda ve Yukarı İçmeler’de toplanan işçilerle 7:45’te 1. kısım göbeğe giderken buluşmaktı. 1. kısım göbekte 7:30’da yol kapatılacaktı. Ancak burjuvazinin kolluk kuvvetleri 7:30’da tersane yolunu kapatan işçilere saldırdı. Bunun üzerine 3 bölgedeki işçiler de göbeğe doğru harekete geçtiler. Polisle işçiler arasında çıkan arbede sonucunda aralarında Limter-İş yöneticilerinin de bulunduğu 124 grevci işçi gözaltına alındı.
Gözaltına alınmayan grevci işçilerin yoğun çalışması ile grev alanına 5 bin kişilik bir katılım sağlandı. Bu arada polis provokasyonları saat 8’den 11’e kadar devam etti. Saat 11’de aralarında DİSK yönetiminin, DİSK’e bağlı sendika başkanlarının ve ÖDP başkanı Ufuk Uras’ın da bulunduğu kafile grevci işçilerin yanına geldi. Greve öncülük eden Limter-İş, provokasyonlara karşı işçilerin duyarlı davranması çağrısında bulundu. Saat 14’e kadar kitle alandaydı. Saat 14’ten sonra işçiler evlerine döneceklerdi, fakat saat 15’te gözaltına alınıp serbest bırakılan 124 işçinin alana gelmesiyle birlikte tekrar hareketlenme yaşandı. Limter-İş yönetimi ve Süleyman Çelebi işçilerin taleplerini yaptıkları basın açıklaması ile kamuoyuna duyurdu. Talepler kısaca şöyle idi:
- taşeronlaştırmanın kaldırılması
- maaşların ve sigortaların ana firmanın güvencesi altına alınması
- sigortaların maaş üzerinden yatırılması
- tehlikeli ve ağır işkolu yönetmeliğinin uygulanması
- kaliteli yemek ve yedi buçuk saatlik çalışma günü
Saat 16’dan sonra, Deri-İş, Harb-İş, Hava-İş, Haber-İş, Birleşik-Metal-İş, Tümtis, Teksif, Tez-Koop-İş, Nakliyat-İş, Çelik-İş, Arçelik fabrikasında direnişte olan Nakliyat-İş üyesi işçiler, Kocaeli Üniversitesinde direnişte olan Oleyis üyesi işçiler, UİD-DER ve TİB-DER’den işçiler, ÖDP, EMEP ve çeşitli sosyalist dergi çevrelerinden gelen işçi ve emekçilerin katılımı ile, sınıf dayanışmasının sesi yükseltildi. Destek açıklamalarının ana teması tersanelerdeki iş cinayetlerinin önüne geçilmesi, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve örgütlenmenin önündeki engellerin aşılması noktasındaydı. Limter-İş yönetimi ve Süleyman Çelebi grevin biteceği 28 Şubat sabah saat 11’de, kitlesel olarak GİSBİR’in önüne gidilip görüşme talep edileceğini duyurmuştu. 28 Şubat sabahı polisin yoğun baskısından kaynaklı tersane işçilerinin yeterli katılımı sağlanamadı, yine de GİSBİR ile görüşüldü ve GİSBİR yönetimi ile tekrar görüşmek üzere grev sonlandırıldı.
Örgütlü İşçi Sınıfının Önünde Hiçbir Güç Duramaz!
İşçilerin Örgütlü Birliği Sermayeyi Yenecek Tek Güçtür!
Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin!
Pimsa İşçisi Yalnız Değildir