You are here
Çalışma Bakanlığı’ndan Soma Faciası İçin Şaşırtmayan Bir Açıklama Daha
Soma’da 301 işçinin yaşamını yitirdiği işçi katliamının üzerinden 15 ay geçti. İş güvenliği önlemlerini kaçınılması gereken bir maliyet kalemi olarak gören AKP hükümeti, katliamın gerçek sorumlularının ortaya çıkarılıp cezalandırılması yönünde ciddi bir adım atmadı. Soma’dan sonra gerçekleşen Ermenek katliamında da aynı tutumunu sürdürdü. AKP hükümeti, patronlar sınıfının çıkarlarını korumayı kendine misyon edindi, işçinin canını da sağlığını da ancak sözde savundu. Madenden cansız bedenler çıkarılırken ailelerin acısını zerre kadar umursamadan fıtrattan bahsetti. Soma katliamının üzerinden 1 yıl geçtikten sonra dava açıldı. Madenci ailelerinin acısını hafifletecek adımlar atılmadı. Tutuklu-tutuksuz yargılananların adeta korunduğu mahkeme duruşmalarında, ailelerle dayanışma için Soma’ya gidenler de polis şiddetine maruz kaldı.
Sorumluların yargılanması yönünde sendikaların ve kimi hukukçuların çabaları oldu. Ancak AKP, yine bu çabaları engelleyecek yönde adımlar attı. Manisa Barosu Başkanı Avukat Ali Arslan, aralarında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın da bulunduğu bazı kamu kurum ve kuruluşlarına, müvekkili olduğu madenci yakınları adına tazminat talebiyle başvuruda bulundu. Ali Arslan’ın başvurusuna aradan uzun bir zaman geçtikten sonra sadece Çalışma Bakanlığı’ndan yanıt geldi. Çalışma Bakanlığı, “Bakanlığımız yönünden hiçbir illiyet bağı ve bakanlığımıza atfedilecek herhangi bir hizmet kusuru bulunmadığından müvekkilleriniz için talep edilen maddi ve manevi tazminat talebinin karşılanması mümkün bulunmamaktadır” sözleriyle tazminat talebini reddetti.
Ali Arslan, Soma katliamının ardından yaşanan dava süreci ve çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Manisa Barosu olarak Soma faciasının ilk anından beri davaya müdahil olduklarını belirten Arslan, Soma Cumhuriyet Başsavcılığı’nca soruşturma yapıldığını, faciadan sorumlu kamu görevlileri hakkında soruşturma izni verilmemesi üzerine, Çalışma Bakanlığı aleyhine Danıştay’a dava açıldığını anlattı. Bakanlık aleyhine açılan davanın “faciada sorumlu kamu görevlilerinin tespit edilmesi” şeklinde sonuçlandığını ifade etti. Ali Arslan konuşmasına şöyle devam etti: “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ise Soma Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturmaya izin talebine cevap vermemiştir. Kamu görevlileri dışında diğer sorumlular hakkında Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan dava devam etmekte olup, duruşması 18 Ağustos 2015 tarihine ertelenmiştir. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş., Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü ve Soma Holding A.Ş. aleyhine Soma İş Mahkemeleri’nde açmış olduğumuz destekten yoksun kalma ve manevi tazminat davalarımız devam etmektedir. Soma faciasında 301 maden işçimizin şehit olmasında kamu kurumlarının gerekli denetimi yapmaması nedeniyle, denetimi yapması gereken kamu görevlileri, genel müdürler, ilgili bakanlar ve siyasi iktidar sorumludur.”
Manisa Barosu’nun soruşturma izni için yaptığı başvuruların gerekli karşılığı görmemesi, katliamın sorumlularının korunduğunu gösteriyor. İşçilerin canına mal olan bu facia, patronlarla AKP hükümetinin işçilere karşı nasıl bir ittifak kurduklarını tekrar gösterdi. Yüzlerce işçinin ölümünü, fıtrata bağlayan; madenci yakınlarına ve ailelerle dayanışma için bölgeye giden sendika ve kurum temsilcilerine uygulanan şiddetin önünü açan AKP, maden faciasındaki sorumluluğunu gizleme telaşındadır. Rödovans sistemini yasalaştıran ve bu yöntemle madeni Soma Holding’e teslim eden AKP, katliamın en büyük ortağıdır. AKP’den hesabı örgütlü mücadele eden işçi sınıfı soracak!