You are here
16 Haziran sabah saatleri
16 June 2020 - 12:58
16 Haziran günü İstanbul ve İzmit’te sabahın erken saatlerinde fabrikalarına gelen işçiler kartlarını bastılar fakat işbaşı yapmadılar. Temsilciler gelişmeler üzerine değerlendirmeler yapıyor, yürüyüş güzergâhları üzerine kafa yoruyordu. Fabrikaların bahçelerinde toplanan işçiler ise temsilcilerinden gelecek hareket çağrısını bekliyordu.
Güneş doğmuş, işçilerin ayak bastığı asfalt ısınmaya başlamıştı. İşçiler günebakan çiçekleri gibi yüzlerini güneşe dönmüş gülümsüyorlar. Kimisi birbiriyle şakalaşıyor, kimisi sigarasından bir nefes çekiyor. Kimisi ise gözlerini kamaştıran güneş ışıklarına ellerini siper etmiş… Bize bakıyorlar. Geleceğe selam gönderiyorlar, selamlarını karşılıksız bırakmayalım.
Kimileri yere çömelmiş, kimileri ayakta… Arkada bir işçi grubu ise onlara doğru yürüyor emin adımlarla. Adımlarını heyecanla atıyorlar, içleri kıpır kıpır, büyük bir gün başlıyor. Ön sırada oturan işçiler, ellerini birbirlerinin omuzuna koymuşlar. Dost omuz başlarını omuzlarının yanında duyup, yürekten gülerek bekliyorlar. Birlik olmanın gücüne güvendikleri ise her hallerinden belli! Uzel işçileri, sınıf tarihimizde açtıkları unutulmaz sayfaya not düşmeye devam edeceklerdi gün boyunca.
Dikkatler pankartın hemen önünde duran ve sağ elini havaya kaldıran işçiye kesilmiş. O ise fotoğrafçının deklanşöre basıp o anı ölümsüzleştirdiği sırada, slogan attırmaya başlıyor belli ki. Kim bilir belki de o gün, o fabrika önünde atılan son slogandı bu. Bildiğimiz bir şey var ki kalk borusunu duyan işçiler kahramanca eylemlerine kaldığı yerden devam edeceklerdi birazdan…
UİD-DER’li işçilerden mesajlar: Köklerimiz bir çınar gibi ulu ve sağlam
1963 şanlı Kavel Direnişiyle ivme kazanan sınıf mücadelesini zayıflatmak için, DİSK ve işçi sınıfımızı sindirmek isteyen egemenler Meclise yasa teklifi sunmuştu. İşte böyle bir zamanda, DİSK’e, haklarına ve birbirine sahip çıkan Türkiye işçi sınıfının gerçekleştirdiği isyanın adıdır 15-16 Haziran. Bizlere bu mirası bırakan, tüm emekçileri saygı, sevgi ve rahmetle anıyorum. İşçi sınıfının varlığını, yıllardır derin uykular içinde avutulduğumuzu, bizleri iliklerine kadar sömüren bir düzenin içinde yaşadığımızı biz metal işçilerine öğreten UİD-DER’e selam olsun! Motorları maviliklere sürecekleri bir dünyayı, sınıf dayanışmasını ve mücadelemizi yükselterek çocuklarımıza miras bırakabileceğiz. Gelecek güzel günlerin umudunun büyümesinde ve gelişmesinde bize yol gösteren UİD DER’in 14. mücadele yılını kutlarım.
Gebze’den bir metal işçisi