You are here
Büyük Direnişin ardından: DİSK’e kilit vurulamadı, mücadele büyüyerek sürdü
17 June 2020 - 20:10
Sendika özgürlüğüne ağır darbe indiren 1317 sayılı kanunu Türkiye İşçi Partisi Anayasa Mahkemesine taşıdı. Devir değişmiş, işçi sınıfı ağırlığını ortaya koymuştu. Sürecin başından beri diğer sermaye partileriyle işbirliği yapan CHP de işçi sınıfı hareketinden duyduğu korkuyla dümen değiştirmişti. İşçilerin tepkisini yatıştırmak ve onları kendisine çekmek istiyordu. TİP’in ardından onlar da Anayasa Mahkemesinin yoluna düştüler ve yasanın iptalini istediler.
Egemenler işçi sınıfının 15 ve 16 Haziran günlerinde ortaya koyduğu şanlı direnişten öylesine korktu ki Anayasa mahkemesi yapılan düzenlemelerin bir bölümünü sendika özgürlüğüne aykırı bularak iptal etmek zorunda kaldı. Direnişin yarattığı deprem sayesinde burjuvazinin saldırı hamlesi boşa çıkmıştı. İşçi sınıfı bindirdiği basınç ve baskıyla DİSK’in kapatılmasının önüne geçmiş ve yeni bir mücadele dalgasının da işaretini vermişti. 12 Mart 1971 askeri darbesi de işçi sınıfının mücadelesini durduramayacaktı.
15-16 Haziranda kendi öz gücüne güvenen ve bendini parçalayan bir nehir gibi sokaklara dökülen işçi sınıfı sonuç olarak sendikasına sahip çıkmayı bildi. Sermaye sınıfının DİSK’i kapatma girişimi kursağında kalmış, zafer işçi sınıfının olmuştu.
UİD-DER’li işçilerden mesajlar: Köklerimiz bir çınar gibi ulu ve sağlam
İşçilerin kitle olmaktan çıkıp bir sınıf haline dönüştüğü bu büyük direniş mücadele tarihimizin sayfalarında zirvede yer alıyor. “Haklarımız için sonuna kadar kavga edeceğiz” diye haykırıyordu 15-16 Haziran’da binlerce işçi, “zafer er geç emekçilerindir!” pankartlarıyla alanlara çıkmışlardı. İşte biz gençler UİD-DER sayesinde onlardan aldık umudumuzu. Nasıl korkup kaçtığını patronların, tarihimizden öğrendik. Pamuklar içinde bakıp, büyütüp ve geleceğe ulaştırmamız gereken bir geleneğimiz olduğunu hissettik. Bizim sınıfımızın tarihinin o ışıklı günlerindendir 15-16 Haziran. Mücadele geleneğini de bizlere ulaştıran ve geçmiş ile bugün arasında yekpare bir beden olan UİD-DER de böylesi önemli direnişin yıldönümünde kurulmuştur ve 14 yıldır geçmiş ile bugünü kenetli tutmaya devam ediyor. Yaşasın Gelenekten Geleceğe İşçi Sınıfının Mücadelesi!
İstanbul’dan bir grup genç işçi