You are here
Yıkılmaya mecbur bir düzen: Çar Nikola’nın kanlı taht töreni
7 November 2020 - 11:00
Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say:
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mi’deler kavî, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Tevfik Fikret
Çar II. Nikola ve eşi Aleksandra Fyodorovna 1896’da Rusya İmparatoru ve İmparatoriçesi olarak taç giydi. Dört gün sonra Kodinka Sahasında toplanacak köylüler için bir “ziyafet” düzenlenecekti. O gün orada yaşananlar Kodinka trajedisi olarak tarihe geçti. Bu trajedi Çarlık Rusya’nın kibirli egemenlerinin ve sefalet içindeki emekçilerinin nasıl bir yaşam sürdüğünün tablosudur.
Çarlık Rusya’nın egemenleri nasıl sefahat içinde yüzüyorsa, emekçileri de o kadar sefalet içinde kıvranıyordu. Taç giyme töreninde dağıtılacak hediye söylentilerini duyan emekçiler, sabahın 6’sında bekleme alanında toplanmaya başlamışlardı. 200 bin kişi beklenirken tam 800 bin kişi toplanmıştı. Dağıtılacak hediyeler ise sadece bir parça ekmek, bir sosis, simit, zencefilli kurabiye ve bir hatıra kupasıydı.
Açlıktan kıvranan ve karınlarını doyurabilme umuduyla toplanan kitlenin üzerine (bugün Türkiye meydanlarında şahit olduğumuz gibi) yiyecekler fırlatılması izdihama yol açtı. İnsanlar alanda hapsolmuş ve orada çiğnenmiş veya boğulmuşlardı. 2 ilâ 3 bin arasında insanın karınlarını doyurma hayali yaşamlarıyla birlikte sona ermişti.
Yaşanan trajediye rağmen, şenlikler programı planlandığı gibi devam etti. “Bu bizim günümüz” diyen Çariçe, binlerce emekçinin ezilerek ölmesiyle ilgilenmeyeceklerini buyurdu. Katliamın izleri temizlenmiş, İmparator ve İmparatoriçe hiçbir şey olmamış gibi Çar Köşkünün balkonundan halka görünmüştü. İmparatorluk makamlarının yol açtığı ölümler ve duyarsızlık kulaktan kulağa dolaştıkça, Rusya öfkeyle homurdanıyordu. Bu katliamla Çar, “Kanlı Nikola” adıyla tarihe geçecekti. İmparatorluk, binlerce emekçinin ölümü hakkında hiçbir şey yapmazken, Avusturyalı Arşidük Karl Ludwig’in ölümü üzerine yas ilan etmişti. Egemenlerin bu hareket tarzı dünden bugüne değişmemiştir.
Efendilerin cenneti, emekçilerin cehennemi…