You are here
İşçi sınıfının sancak geleneği
1 May 2021 - 11:30
İşçiler ve çiftçiler birleşin
Hiçbir şeyiniz yok kaybedecek
Zincirlerinizden başka
Ama bir dünya var kazanacak
Bugün 1 Mayıs, 1 Mayıs!
Ordularınız sarıyor yeryüzünü damar damar!
(Louis Zukofsky)
İşçi sınıfının mücadelesinde sancakların ve bayrakların özel bir yeri vardır. Her sektörde çalışan işçileri ya da bu işçilerin birliğini temsil eden sancaklar olduğu gibi, tüm işçi sınıfını temsil eden sancaklar da vardı. Sancaklarda işçilerin çalışma alanları resmedilir ve talepleri yer alırdı. Taş ustaları, fırıncılar, tekstil ya da metal işçileri yürüyüşe geçtiklerinde, onları temsil eden sancak en önde taşınır ve gelmekte olanın kimler olduğunu bildirirdi.
Avrupa, Avustralya ve Amerika’da taşınan sancaklarda kadın figürleri oldukça baskındır. Çünkü sancaklardaki kadın figürü Adalet Tanrıçasını temsil etmektedir; o adalet, eşitlik ve özgürlük dağıtandır! Bu sancakta da gördüğümüz gibi, solda oturan kadının elinde kılıç vardır. Ayakta olanın arkasından ışıklar saçılmakta ve gelecek aydınlık günleri, adaleti müjdelemektedir. Sancağın en üstünde 8 saat yazıyor ve bu çalışma süresine karşılık geliyor. Hemen solda (rest) dinlenme, sağda ise yeniden doğuş, kendini yeniden yaratma, eğlence anlamına gelen recreation yazıyor. Bunu Türkçeye canımız ne isterse olarak çevirebiliriz. En altta ise solda adalet (justice), ortada özgürlük (liberty) ve sağda da refah (prosperity) yazıları dikkat çekiyor. Çünkü adaletin, özgürlüğün ve refahın olmadığı bir toplumda insan gibi dinlenmek ve insanın kendisini yeniden üretmesi mümkün değildir.