You are here
Şimdi de Kod 46 çıktı: Ya Telefonun, Ya Ekmeğin!
Gaziantep’te bulunan Angel Halı fabrikasında çalışan işçiler, fabrika girişinde telefonlarını teslim etmelerinin istenmesine tepki gösterdi. İçeri alınmayan işçiler, fabrika önündeki bekleyişlerinin üçüncü gününde Kod 46 bildirimiyle tazminatsız işten atıldı. Böylece patronların hukuksuzluklar zincirine bir yenisi daha eklenmiş oldu: Ya telefonun, ya ekmeğin!
Kısa süre önce gerek web sitemizde, gerekse de İşçi Dayanışması gazetemizin son sayısında çıkan yazılarımızla SGK’nın algı oyunlarını teşhir etmiştik. Nisan ayının başında Kod 29’un kaldırılıp daha önce Kod 29 kapsamında bulunan “ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller”in her biri için yeni fesih kodları getirilmesinin işçilerin yaşadığı mağduriyeti çözmeyeceğinin altını çizmiştik. “Kod 29 Mağduriyeti Ortadan Kalkıyor mu?” başlıklı haberimizde şunu vurgulamıştık: “Bundan sonra mağduriyetin adı belki Kod 29 olmayacak ama halen patronların beyanı esas alındığı ve ispat yükü bulunmadığı için işçilerin karşılaştığı saldırı ve yaşadığı mağduriyet özünde değişmeyecek. Bugün Kod 29’u konuşan işçiler yarın pek çok kodu konuşuyor olacak!” Çok geçmeden yeni kod numaraları ile yeni mağduriyetler duymaya başladık.
Gazete Duvar’dan Ali Vefa Yurdal’ın haberine göre Gaziantep Angel Halı’da her şey mola saatlerinin kaldırıldığına yönelik yazının fabrikaya asılmasıyla başladı. Mola saatlerinde aileleriyle telefonda görüşen arkadaşlarına baskı uygulandığını söyleyen işçiler, geçtiğimiz günlerde mesaiye başlamak için fabrikaya geldiklerinde içeri alınmadılar. Ancak telefonlarını bırakarak içeri alınabileceklerini işiten işçiler, bu hukuksuzluğa tepki gösterdiler. Hukuksuzlukta sınır tanımayan patron ise 60 işçiyi Kod 46 bildirimiyle tazminatsız işten attı.
SGK’nın Nisan ayının başında belirlediği yeni fesih kodlarından biri olan Kod 46; “hırsızlık, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak” gibi halleri kapsıyor. “Bu kod 46 bizlere büyük engel. Kiracıyım, bakmakla yükümlü olduğum bir ailem var ama herhangi bir gelirim yok artık. Bizleri zor günler bekliyor” şeklinde konuşan işçi İbrahim Halil Eren; arkadaşlarıyla birlikte karar aldıklarını, gasp edilen hakları için mücadele edeceklerini aktarıyor.