You are here
İngiltere’de İşçiler Grev Hakkına Sahip Çıkıyor
Kırk yıl önce, 25 Ocak 1984’te, Margaret Thatcher hükümeti İngiltere’nin Cheltenham şehrinde bulunan Devlet İletişim Merkezinde (GCHQ) çalışan 14 işçiyi sendikaya üye oldukları için işten çıkardı. Sendika üyesi bir işçinin “ülkesine sadık olamayacağını” söyleyerek işçileri sendika üyeliğinden istifaya zorlayan, aksi takdirde işten atmakla tehdit eden Başbakan Thatcher, GCHQ’da sendika üyeliğini yasakladı. İşçilerin ve ailelerinin mücadeleleri, düzenlenen büyük kampanyalar ve eylemler sonucunda GCHQ’da sendika yasağı 1997’de kaldırıldı. Ama aradan geçen yıllar boyunca işçi düşmanı hükümetlerin saldırıları artarak devam etti.
Kırk yıl sonra, GCHQ’daki sendika yasağının yıldönümünde, Thatcher’ın izinden giden bugünün işçi düşmanı hükümetine karşı binlerce işçi Cheltenham’da bir araya geldi. “Asgari Hizmet Düzenlemesi” denilen ve grev hakkını yok sayan yasayla işçi sınıfına yönelik saldırıları tırmandıran Muhafazakâr Parti hükümetine karşı “Grev hakkını koru!” şiarıyla büyük bir miting düzenlendi. İngiltere İşçi Sendikaları Konfederasyonunun (TUC) çağrısıyla 27 Ocakta Cheltenham’da bir araya gelen pek çok sektörde örgütlü sendikalar, hükümetin ve sermayenin saldırılarına karşı mücadeleyi büyüteceklerini gösterdiler.
GCHQ işçilerinin tarihi mücadelesini anarak “Daha önce kazandık, yine kazanacağız!” diyen mücadeleci işçiler ve sendikalar grev hakkına sahip çıkıyorlar. Son iki yılda grev dalgasıyla İngiltere’yi sarsan pek çok farklı sektörden işçiler, hükümetin grev karşıtı son yasasını yine grevlerle ezip geçiyorlar. Saldırılara karşı durmanın birleşik ve koordineli grevlerle, örgütlü bir işçi hareketiyle mümkün olduğunu ifade eden mücadeleci işçi ve sendikalar İngiltere’de grev ve mücadele dalgasını büyütmeye devam ediyorlar.
Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?