You are here
Filistin Halkıyla Dayanışma ve Savaş Karşıtı Protestolar Devam Ediyor
İsrail’in 7 Ekimden bu yana Filistin halkını hedef alan saldırıları altıncı ayına girerken çoğunluğu kadın ve çocuk yaklaşık 33 bin Filistinli savaşın alevleri ortasında yaşamını yitirdi. 2 milyon insan yerinden yurdundan edilirken İsrail devleti Gazze’deki kıyımlarını tüm acımasızlığıyla sürdürüyor; geride kalanları açlığa ve susuzluğa mahkûm etmeye, okulları ve hastaneleri yerle bir etmeye devam ediyor. Filistin halkıyla omuz omuza duran dünya işçi sınıfı ise meydanlarda aynı sloganı haykırıyor: “Filistin’e Özgürlük!” Filistin halkıyla uluslararası dayanışmanın önüne geçmek için dünya ölçeğinde sürdürülen saldırı ve karalama kampanyalarına rağmen milyonlar ateşkes ve barış talebini yükseltmeye devam ediyor.
İngiltere’de 7 Ekimden bu yana yerel ve ulusal çapta sayısız gösteri ve yürüyüş düzenleyen işçi ve emekçiler son olarak ülke genelinde 50’den fazla noktada kitlesel eylemler gerçekleştirdiler. 23-24 Martta Londra başta olmak üzere Birleşik Krallık’ın onlarca şehrinde yürüyüşler düzenleyen on binlerce kişi Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini kararlılıkla sürdürüyorlar.
20 Martta “Özgür Filistin için İşçiler” grubunun çağrısıyla binlerce sendikalı işçi ise Birleşik Krallık genelindeki büyük silah fabrikaları önünde eylemler gerçekleştirdi. İsrail’e askeri teçhizat ve silah parçaları üreten İngiltere ve İskoçya’daki silah fabrikaları etrafında toplanan çeşitli sendikalardan işçiler İsrail’e silah sevkiyatının durdurulmasını ve Filistin işgaline son verilmesini talep ettiler. “Britanya yapımı silahların Filistin halkına karşı soykırım için kullanılmasına seyirci kalmayacağız!” diyen yüzlerce kişi, kalıcı ateşkes sağlanana kadar eylemlerine devam edeceklerini ifade ettiler.
30 Martta “Ateşkes Hemen Şimdi! Katliamı Durdurun! Filistin’e Özgürlük!” şiarıyla başkent Londra’da, 11. Ulusal Eylem Gününde yüzbinler yeniden bir araya geldi. Başkent Londra sokaklarında “Hepimiz Filistinliyiz!” haykırışları yankılandı. Trafalgar Meydanında bir araya gelen yüzbinler İngiltere hükümetine, savaş çığırtkanlarına, İsrail devletine ve destekçilerine karşı bir kez daha kalıcı ateşkes ve barış talebini dillendirdi. “Filistin özgür olana kadar barış ve adalet yürüyüşümüze devam edeceğiz” diyen gençler, kadınlar, savaş karşıtı Müslüman, Yahudi, Hristiyan emekçiler, pek çok sektörden sendikalı sendikasız işçiler kararlılıkla mücadeleyi büyütüyorlar.
İrlanda’nın başkenti Dublin’de on binlerce kişi Filistin halkı için ateşkes ve özgürlük talebiyle yürüyüş gerçekleştirdi. 23 Martta İrlanda-Filistin Dayanışma Kampanyası’nın çağrısıyla bir araya gelen on binler “Soykırıma Son! Özgür Filistin!” sloganlarını haykırdı. “Filistin için Özgürlük ve Adalet” yazılı pankartla yürüyen kitleler Filistin özgür olana kadar dayanışma gösterilerine devam edeceklerini vurguladı.
Avusturya’nın başkenti Viyana’da, Almanya’nın başkenti Berlin’de, Danimarka’nın Kolding şehrinde, İtalya’nın Milan şehrinde, Fransa’nın Limousin bölgesinde ve Avrupa’nın diğer birçok şehrinde meydanlara akan işçi ve emekçiler Mart ayı boyunca düzenledikleri gösteri ve yürüyüşlerle barış taleplerinden vazgeçmeyeceklerini, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyüteceklerini bir kez daha gösterdiler.
Ürdün’de İsrail büyükelçiliği önünde 24 Mart akşamı bir araya gelen binlerce emekçi “soykırıma son!” sloganlarıyla İsrail devletini protesto etti. Başkent Amman’da gerçekleşen kitlesel gösteriye yönelik polisin yoğun saldırısına rağmen kitleler Filistin halkıyla dayanışma eylemlerini 25 Martta da devam ettirdiler.
İsrail’in Gazze’ye saldırılarının ardı arkası kesilmezken İsrail’de Netenyahu hükümetine karşı protestolar büyüyor. İsrail’in birçok şehrinde her cumartesi hükümete ve savaşa karşı gösteriler düzenlenirken protestoların yoğunlaştığı başkent Tel Aviv’de binlerce kişi 23 Martta yeniden bir araya geldi. Gazze’de tutulan rehinelerin serbest bırakılması için anlaşma yapılması talebini haykıran İsrailli emekçiler savaşın bir an önce son bulmasını istiyorlar. İsrail polisinin müdahalesine ve İsrail hükümetinin baskılarına rağmen İsrailli emekçiler “derhal ateşkes” yapılmasını ve hükümetin istifasını talep ediyorlar.