You are here
Gayrettepe’de 29 İşçinin Ölümü Protesto Edildi
İstanbul’un Beşiktaş ilçesine bağlı Gayrettepe’de bulunan Masquerade isimli gece kulübünde 2 Nisan günü tadilat sırasında meydana gelen patlama ve yangında 29 işçi yaşamını yitirdi, 1 işçi ağır yaralandı. Patlamada yaşamını yitiren işçileri anmak ve yaşananların ihmal ve denetimsizlik nedeniyle gerçekleştiğini vurgulamak üzere bir araya gelen sendikalar ve meslek örgütleri “Artık yeter! İş cinayetlerini, işçi katliamlarını durduralım” dedi.
3 Nisan Çarşamba günü patlamanın gerçekleştiği Masquerade gece kulübünün önünde DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği, KESK İstanbul Şubeler Platformu, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu ve İstanbul Tabip Odası ortak basın açıklaması gerçekleştirdi. Eylemde UİD-DER’li işçiler de yer aldı.
Hayatını kaybeden işçiler için saygı duruşu yapılmasının ardından ortak basın metnini TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyfettin Avcı okudu. Avcı çıkan yangına ilişkin teknik inceleme için heyet gönderdiklerini fakat incelemeye izin verilmediğini belirtirken, binanın dışının ve fotoğrafların incelenmesiyle ortaya çıkan sonuçları aktardı. Yangının çıkış nedeni belli olmayan kıvılcımın yayılmasıyla oluştuğunu belirten Avcı şunları söyledi: “Kıvılcımın, işletmenin yenilenmesi için kullanılan yapı malzemelerine sirayet etmesi, kesinlikle bu mekânda kullanılmaması gereken petrol türevi yapı malzemelerine ulaşması ve bu yapı malzemelerinin yanmaya başlaması sonucu, ortaya çıkan zehirleyici ve boğucu gazların çok hızlı bir şekilde mekana yayılmasına neden olmuş, bu zehirleyici ve boğucu gazlar, yenileme çalışması yapan işçilerin çok kısa zamanda oksijensiz kalmalarına sebebiyet vererek maalesef ölümlerin gerçekleşmesine neden olmuştur.”
29 kişinin öldüğü böylesi büyük bir katliamın sorumluların ağır ihmalleri olmadan gerçekleşemeyeceğini vurgulayan Avcı sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamuoyunda sermaye ve resmi kurumlar eliyle oluşturulmaya çalışılan ‘iş kazaları işçilerin yanlışları nedeniyle oluyor’ algısı tamamıyla yanıltıcıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması için çalışmanın planlanması aşamasından başlayarak organizasyon, kullanılan ekipmanlar, kullanılan kimyasal maddeler, alınacak toplu koruma önlemleri önceliklidir ve bunlar işverenler tarafından yapılabilir, tek tek işçiler tarafından değil. Bu önlemler alınmadığında neler olduğunu ise her gün ortalamada tespit edilebildiği kadarıyla en az 7 işçinin iş cinayetlerinde öldüğü bir ülke olmamızdan görülmektedir.”
Avcı, 2008 yılında Davutpaşa’da, 2011’de OSTİM’de, 2012’de Marmara Park AVM inşaatında, 2017 yılında Bayrampaşa’da meydana gelen patlama ve yangınlarda ölen işçileri hatırlattı. Sermaye ile kol kola yol alan iktidar ve belediye yönetimlerinin katliamların asıl sorumlusu olduğunu belirtti. Açıklamanın ardından yaşamını yitiren işçilerin anısına gece kulübünün önüne karanfil bırakıldı.
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ise işçi sağlığı ve güvenliği alanının tümüyle üniversiteler, ilgili meslek örgütleri ve sendikalar tarafından denetlenen ve organize edilen bir alan haline getirilmesinin şart olduğunu ifade etti. DİSK olarak bu facianın ardından gerekli soruşturmanın tam olarak yapılmasını ve kamuoyunun bütün kaygılarının ve şüphelerinin giderilmesini ve bunun için gerekli açıklamaların yapılmasını beklediklerini belirten Çerkezoğlu: “Bu sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Sorumluların hızla belirlenmesi, yargılanması ve en ağır cezalara çarptırılmasının takipçisi olacağız. Kamunun bu süreçteki sorumluluğu olan bütün kamu kurumlarının ve kamu yetkililerinin de bu çerçevede denetlenmesi ve bu anlamda gerekli yaptırımların uygulanmasının da takipçisi olacağız” dedi.
Aynı gün Beşiktaş’ta yapılan bir başka protesto eylemi de çeşitli sendikaların ve demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla gerçekleştirildi. “Kaza Kader Değil Bu Bir Cinayet” pankartının açıldığı eylemde ortak basın açıklamasını Dev Yapı-İş Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi Osman Üney gerçekleştirdi. “Sermayedarların, patronların kâr hırsı kaç işçinin daha hayatına mal olacak?” diye soran Üney, 29 işçinin alınmayan önlemler, denetimsizlik, iş yetiştirme telaşı ve bunlara eklenen yasal olmayan tadilat süreci nedeniyle can verdiğini belirtti. Üney patlamanın ve işçi katliamının tesadüf olmadığını, AKP’li yıllarda bu sayıların daha da arttığını ifade ederek şöyle konuştu: “Kâr ve rant uğruna iş cinayetlerini bizlere kader olarak sunuyorlar. Bizler alın teri döküyoruz onlar zenginleşiyor. Bizler can veriyoruz, onlar mahkemelerde aklanıyor. Bizler sustukça bu düzen devam edecek. Bu düzenin ortağı kim olursa olsun susmamak katledilen işçi arkadaşımıza karşı sorumluluğumuzdur. Bunu bir an dahi unutmayacağız. Burada yaşanan işçi katliamının sorumluları bir bir ortaya çıkartılmalı. Kimse sorumluluğunu üstünden atmaya kalkmaksın. 29 işçi arkadaşımızın vahşice katledilmesinin hesabını soracağız. Sorumluların yakasını bırakmayacağız.”
Yapılan eylemler sırasında “Kaza Değil Bu Bir Katliam”, “Çalışırken Ölmek İstemiyoruz”, “Katillerden Hesabı Emekçiler Soracak” sloganları atıldı.