You are here
54. Yılında 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişi
Amerikalı yazar Mark Twain, “tarih tekerrür etmez ama kafiyelidir” demişti. Gerçekten de insan yaşamında ve toplumsal yaşamda karşılaşılan sorunlar, olaylar, olgular aynen tekrar etmezler ama büyük benzerlikler taşırlar. Bugün yaşananların kaynağını, izlerini geçmişte bulmak mümkündür. Bugünü anlamak için gerekli kılavuz geçmişin ta kendisidir. Bu nedenle geçmişini bilmeyen bugünü anlayamaz ve geleceğini bilemez. Kaynağını anlamadığı sorunlar karşısında bir çıkış yolu bulamaz, ağır bedeller ödemekten kurtulamaz.
Söz konusu işçi sınıfı olduğunda geçmişi, geçmişin derslerini bilmek daha da önemlidir. Çünkü sermaye sınıfı işçi sınıfının hafızasını silmek için kesintisiz bir çaba içindedir. Bıkmadan usanmadan benzer yöntemleri, usulleri, yalanları, tuzakları tekrar ederek işçi sınıfına geçmişini, kimliğini, gücünü unutturmaya çalışır. İşçi sınıfı bu çabayı ancak ve ancak gerçek anlamda örgütlü olursa boşa çıkarabilir. Çünkü işçi sınıfının hafızası mücadele örgütleridir. Şu söz boşuna söylenmemiştir: İşçi sınıfı örgütlüyse her şeydir, örgütsüzse hiçbir şey!
İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER, “Gelenekten Geleceğe Örgütlü Mücadeleye” şiarıyla geçmişin derslerini bugüne taşımaya, işçi sınıfının hafızası, aktarma kayışı olma sorumluluğunu yerine getirmeye devam ediyor. İşçi sınıfı hareketinin yükselişe geçtiği 1960-80 arası dönemin ve bu dönemin en görkemli eylemlerinden biri olan 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin derslerini bugünün işçilerine aktarmayı sürdürüyor.
Sınıfının tarihini öğrenip sınıf bilinciyle donanan işçiler, sermaye sınıfının saldırılarına karşı koymanın yolunu öğrenir, bu uğurda sınıf kardeşlerine emek verir, işçi sınıfının saflarını güçlendirirler. Bu nedenle bugünün işçileri olarak 54 yıl önce gerçekleşen 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişini, bu şanlı direnişin derslerini öğrenmeli, sahip çıkmalıyız. Şimdi o Haziran günlerine gidelim, işçi sınıfımızın unutulmaz mücadelesine hep beraber tanıklık edelim.