You are here
Eğitimde Kemer Sıkılamaz
İstanbul/Avcılar’dan bir grup öğretmen
Bir grup öğretmen olarak “kamuda tasarruf tedbirlerine” yani iktidarın yeni kemer sıkma politikasına dair düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Şunu baştan belirtelim: Eğitime dair sorunlar elbette kemeri sıkmadan önce de vardı ama kemer sıkma programı sorunlarımızı daha da büyütecek.
Bu politikalar kamu eğitiminin niteliğinin düşmesi, daha az okul, daha az eğitim emekçisi, daha niteliksiz materyal anlamına geliyor. Ülkede yarım milyon öğretmen atama bekliyor. Bu paket ataması yapılmayan öğretmen sayısını daha da arttıracak. Bu da özel sektörde okul patronlarının kendi kanunlarını yazdığı çalışma koşullarını daha da kötüleştirecek.
Hepimizin şahit olduğu üzere devlet okullarında tıkış tıkış sınıflarda eğitim yapılıyor. Yüzlerce öğrencinin, onlarca çalışanın bulunduğu okullar temizlik işçisi yetersizliği ve hijyen malzemesi eksikliği nedeniyle birer enfeksiyon merkezi haline gelmiş durumda. Bizden toplanan vergilerle devletin karşılaması gereken bir çok eğitim aracının, hatta hijyen malzemesinin maliyeti velilerin sırtına yükleniyor. “Okul aile birliğine bağış” adı altında velilerden sürekli para istendiği gibi öğretmenler de bu konuda baskı görüyor. Kamuda tasarruf, daha fazla bağış, daha fazla baskı demektir. Her öğrenciye en az bir öğün ücretsiz ve sağlıklı yemek talep ettiğimiz böylesi bir dönemde, bırakın bu talebi karşılamayı, kemer sıkma politikasıyla elimizdekileri de almaya çalışıyorlar.
Bu sorunlar aslında buzdağının görünen yüzü. Bu gerçeklerin hayatın içinde ne acılara neden olduğunu bizler iyi biliyoruz. Fakat umudumuzu diri tutan ve bizleri hayata bağlayanın örgütlü mücadele olduğunu da biliyoruz. Biz örgütlü öğretmenler biliyoruz ki örgütlü işçi sınıfının kemerini kimse sıkamaz. Örgütlü işçi sınıfı israfın esas kaynağı olan patronların ümüğünü sıkar. Unutmayalım, bizi kurtaracak olan örgütlülüğümüzdür.