You are here
Dönme Dolap Gibiyiz
Gebze’den metal işçisi bir kadın
Bizler fabrikalarda, evlerde çalışan çeşitli zorluklara göğüs geren kadınlarız. Fabrikalarda işçi, evlerde anne, kardeş, evlat, dost, komşu yani her şeyiz. Sırtımızda kendimizden ağır yüklerle yaşam kavgası veriyoruz.
Sıcak bir iş günü fabrikada arkadaşlarımla öğle yemeğinin ardından bahçede bir ağacın gölgesine oturduk. Bu kısacık molalar bizim için çok kıymetli. Çünkü bu dakikalarda hem içimizi döküyor hem de birbirimize moral veriyoruz. Ebru daha yolda başlamıştı içini dökmeye: “Eve gidiyorum, daha kapıdan içeri girmeden çocuklar anne bizi parka götür… Diğeri anne bize bugün bu yemeği yapar mısın?” Ebru’dan lafı alan Ayşe, “bizde de durum aynı; okul varken dağ gibi ödevler, proje ödevleri, temizlik, bulaşık, yemek…” diyerek anlattı sıkıntısını. Emine ise “valla ben de bugün ne yemek yapsam diye düşünüp duruyorum her gün. Üstüne bugün bir de pazara gitmem lazım. Marketler çok pahalı, her hafta mecburen üç kuruşa uygun sebze, meyve bulmak için pazara gidiyorum” dedi hayıflanarak. Sonra Halime aldı sözü: “Hepimizde durum aynı. Dönme dolap gibi kısır bir döngünün içinde geçip gidiyor günlerimiz. Fabrikada iş, evdeki işler derken kendimizi her gün yatağa zor atıyoruz.”
Biliyorum ki arkadaşlarımın anlattığı sıkıntıları pek çok emekçi kadın yaşıyor. Üstelik gündelik yaşamın koşturmacası içerisinde nefes alacak, kafamızı dinleyecek bir limanımız yok. Ama patronlar sınıfının kadınlarının, çocuklarının böyle bir dertleri yok. Onlar konforlu evlerinde lüks içinde yaşıyor, davetlerde, partilerde, yurtdışı seyahatlerinde günlerini gün ediyorlar. Mutfakta tencere kaynatmak gerekiyormuş, çocuğun ödevi varmış, pazara gidilecekmiş, market market gezilip indirimlere bakılacakmış hiç böyle dertleri yok. Emekçi kadınların yaşadığı bütün sorunlardan uzak görkemli hayatlar yaşıyorlar. Sahip oldukları lüks bizim emeğimiz, alınterimiz sayesinde... Biz yoksak onların şatafatlı, gösterişli hayatları da yok.
Bu adaletsiz hayatın akışını değiştirmek için emekçi kadınlar olarak örgütlenmemiz gerektiğini her fırsatta işçi arkadaşlarıma anlatıyorum. Emekçi kadın kardeşlerim, dönme dolap gibi kısır bir döngünün içinde geçmesin yaşamlarımız, gelin bir araya gelelim, sınıfımızın mücadele saflarına katılıp sesimizi daha fazla yükseltelim!