You are here
Haksızlığın Karşısında UİD-DER Var
Adana’dan bir işçi
Merhaba dostlar. Ben daha önce Mersin Liman işçisiydim. Limanda çalıştığım dönemde zor koşullarda çalışıp haksızlığa uğrayan işçiler olarak bir araya geldik ve sendikalı olduk. Evet, haksızlığa karşı anayasal hakkımızı kullanarak sendikalı olduk ama işveren tarafından da işten atıldık. Bizim mücadelemiz o zaman başladı. İşe iademiz için mücadeleye direniş çadırında devam ederek, haksızlığa, zulme karşı onurlu bir mücadele vererek direndik ve başardık. İşe iademiz oldu.
İçeride işe başladıktan sonra da işverenin baskılarına maruz kalıyorduk fakat haksızlıklarına boyun eğmiyorduk, çünkü hem artık sendikalıydık hem de direniş çadırında ilk günden direnişin son gününe kadar bizleri yalnız bırakmayan UİD-DER ile tanışmıştık. O dönemde sendikamızdan ve UİD-DER’li öncülerden çok şey öğrendik. Öğrendiklerimiz bizi içeride çok güçlü yapmıştı. Sınıf bilincini almış ve mücadelemizi sürdürüyorduk. İşveren iktidardan da güç alarak haksızlığa, zulme devam ediyor, birçok işçiyi işten atıyordu. İşten atılan işçiler arasında ben de vardım. Ben UİD-DER’li olmaya karar verdim ve birçok şey öğrendim. Sağcı-solcu, şucu-bucu, etnik köken, inanç, bunların işçileri birbirinden ayırmak için gerekçe olmadığını gördüm. Gerçekte sadece bir ezilen sınıf bir de ezen egemen sınıf olduğunu çok daha iyi anladım. Elimden geldiğince yaşadıklarımı ve öğrendiklerimi her fırsatta ve her yerde anlatmaya çalışıyorum. Yaşadığım ve öğrendiğim o kadar çok şey var ki bildiklerimi, deneyimlerimi elimden geldiğince anlatmaya ve başka işçilere ulaşmaya devam ediyorum. Şu anda emekliyim ama yine çalışıyorum ve her fırsatta UİD-DER ile her alanda birlikte olmaya çalışıyorum. Mücadele etmenin, haksızlığın karşısında durmanın ne kadar önemli olduğunu her yerde her fırsatta söylemeye devam ediyorum. UİD-DER’le örgütlüysek her şeyiz.