You are here
ASM Çalışanları İş Bıraktı: “Eziyet Yönetmeliğine” Hayır!
Aile Sağlığı Merkezi (ASM) çalışanları 1 Kasımda yürürlüğe giren Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’ni protesto etmek için 5-6-7 Kasımda tüm Türkiye’de iş bırakma kararı aldı. Sağlık emekçileri İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin pek çok ilinde Aile Sağlığı Merkezleri ve İl Sağlık Müdürlükleri önünde protesto ve basın açıklamaları gerçekleştirdi. İş bırakma eylemlerine, Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu (AHEF), Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası (AHESEN), Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) başta olmak üzere pek çok sendika ve meslek örgütü, binlerce sağlık emekçisi ile emekten yana kurumlar katıldı.
Sağlık kurumlarını ticarethane, hastaları ise müşteri olarak gören sistemi kabul etmediklerini ifade eden sağlık çalışanları, Aile Sağlığı Merkezlerinde koruyucu sağlık hizmeti vermek istediklerini belirtti. Sağlıkta şiddetin artmasına ve güvencesiz çalışmaya dikkat çekilen açıklamalarda sağlıkta şiddetin çözülmesi için adımlar atılması, etkin ve caydırıcı cezalar getirilmesi talep edildi. Çalışanların ücretlerinin azaltıldığı, performansın ve 5 dakikada bir hasta bakılmasının dayatıldığı bir yönetmeliğin hem çalışanlara hem de halkın sağlığına bir saldırı olduğuna dikkat çekildi. Siyasi iktidara “tedbirler alınsın ve kanunlar çıkarılsın” diye seslenen sağlık emekçileri, 5 dakikada nitelikli sağlık hizmeti olmayacağını vurguladılar.
“Eziyet Yönetmeliği” diye nitelendirilen bu yönetmelik, antibiyotik, mide koruyucu ve ağrı kesicilerin reçete edilmesinde kısıtlamalar içeriyor. Bu kısıtlamalar sonucunda belli bir oranı geçen reçetelenmiş ilaç ücretlerinin hekimlerin maaşından kesileceği belirtiliyor. Türkiye’nin dört bir yanında iş bırakan ASM çalışanları yönetmeliğin geri çekilmesini ve taleplerinin karşılanmasını talep ediyor, aksi halde iş bırakma eylemlerinin ilerleyen süreçte de devam edeceğini vurguluyorlar.
Sağlık çalışanları taleplerini şöyle sıralıyorlar:
- Kamusal bir hizmet olan birinci basamak sağlık hizmetlerinin fiziki ve tıbbi donanımı ve aile sağlığı merkezleri kamu tarafından sağlanmalıdır.
- Halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti sunabilmemiz için yeterli zaman ve olanak sağlanmalıdır. Koruyucu sağlık hizmetlerinin öncelendiği ve ekip anlayışını gözeten bir sistem inşa edilinceye kadar Aile Sağlığı Merkezi sayısı hekim başına 2 bin nüfusu aşmayacak şekilde artırılmalıdır.
- Kadrolu ve güvenceli istihdam modeli ile yeterli hemşire, ebe, teknisyen görevlendirilmeli, aşılama ve diğer koruyucu hekimlik uygulamaları desteklenmeli, geliştirilmelidir. Kadrosuz, güvencesiz bir şekilde çalışan emekçiler (gruplandırma elemanları) kadroya geçirilmelidir.
- Aile hekimlerine ve tüm sağlık emekçilerine emekliliğe yansıyacak tek kalemden oluşan, insanca yaşamaya yetecek düzeyde, izin kullandıklarında, hastalandıklarında, çocuğu olduğunda veya ailesinden biri öldüğünde kesilmeyecek maaş ödenmelidir.
- Gelire katkısı yüzde 20’yi geçmeyecek ve yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans uygulamasına geçilmelidir.