You are here
Direniş Çadırına Tezek Döktüren Korku
Ankara’dan iş güvenliği uzmanı genç kadın işçi
![](https://en.uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Türkiye’nin dört bir yanında, ücretlerini yükseltmek, sendikalaşmak istedikleri için mücadele eden işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Siyasi iktidarın desteğini arkasına alan patronlar işçilerin haklarına pervasızca saldırıyor, her türlü hukuksuzluğu yaparak işçilerin örgütlenmesinin önüne geçmeye çalışıyorlar. İşçilerin mücadelesi karşısında ne yapacaklarını şaşıran patronlar işçi düşmanlığında sınır tanımıyorlar.
Geçtiğimiz günlerde yine bir patronun işçilerin direnişi karşısındaki hazımsızlığını gösteren bir olay yaşandı. Tekirdağ’ın Ergene ilçesinde bulunan Velimeşe Organize Sanayi Bölgesinde STARAX fabrikasında çalışırken, hak gasplarına karşı daha güçlü olmak için sendikaya üye olan işçiler işten atıldı. Patronun haksız ve hukuksuz olarak, sendikal örgütlülüğü kırmak için işten attığı işçiler fabrika önünde çadır kurdu. Ancak örgütlenen işçilere tahammülü olmayan patron direniş alanına giriş çıkışı engellemek için alana tezek döktürdü. Şu hazımsızlığı, şu korkuyu görüyorsunuz, değil mi?
Biz patronların bu sınıf tutumunu başka yerlerde de görmüştük. İzmir’de Lezita işçilerinin grevinde vardiya giriş çıkışlarında fabrika önünde yüksek sesle müzik açarak grevci işçilerin seslerini bastırmaya çalışmıştı işveren. Perfetti Gıda’da da direnişçi işçiyi ve onu ziyarete gelen, dayanışmasıyla güç veren emekçileri yıldırmak için patron fabrika önünü tırlarla kapatmış hatta gölgesinde oturmasınlar diye oradaki ağacı kestirmişti. Polonez’in direnişçi kadınları defalarca polis saldırısıyla karşı karşıya kaldı. Adeta patronun korumalığını yapan polisler tarafından yerlerde sürüklendi. STARAX patronu da işçilerin örgütlenmesine karşı sınıfsal bir tutum sergiledi. Alana döktürdüğü tezekle kendine yakışanı göstermiş oldu.
İşçilerin mücadelesine tahammülü olmayan patronların gösterdiği refleksler onların mücadeleci işçilerden nasıl da korktuklarını ortaya koyuyor. İşçilerin direnişini bastırmak için her türlü pisliği yapmaktan geri durmuyorlar. Ancak işçiler patronların tüm saldırılarına rağmen grev ve direnişlerle mücadelelerine devam ediyorlar. Patronlar ne yaparlarsa yapsınlar işçi sınıfının mücadelesi böyle ucuz numaralarla durdurulamaz. Onlar nasıl kendi çıkarları için tüm güçlerini kullanıyor ve sınıfsal tutum gösteriyorlarsa işçiler olarak bizler de yaşananlara sınıfsal bakmalı, tavrımızı göstermeliyiz. Bunun için de örgütlenmeliyiz. Unutmayalım örgütlüysek her şeyiz, örgütsüzsek hiçbir şey!