You are here
Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
Güney Kore’de devlet başkanı Yoon Suk Yeol’un sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından kitlesel protestolar devam ediyor. Güney Kore’deki sendikaların, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla on binlerce kişi başkent Seul başta olmak üzere ülkenin dört bir yanında devlet başkanının istifası talebiyle gösteriler düzenliyor. Kitlesel protestolar devam ederken parlamentodaki 6 muhalefet partisinin devlet başkanı hakkında sunduğu azil önergesi, 7 Aralıkta iktidar partisinin milletvekilleri destek vermediği için boşa çıktı. Azil süreci işlemediği için devlet başkanı iktidarda kalmayı sürdürüyor; öfkesi giderek artan Güney Koreli emekçiler ise protestolarına devam ediyorlar.
Güney Kore işçi sınıfı, devlet başkanı Yoon’a ve Güney Koreli egemenlere karşı mücadeleyi uzun zamandır sürdürüyordu. Yoon iktidarı boyunca sınıf mücadelesinin tırmandığı Güney Kore son aylarda kitlesel protestolara sahne olmuş, ülkenin en büyük şirketi Samsung’da işçiler tarihi grevler gerçekleştirmişlerdi. 30 Kasımda başkent Seul’da düzenlenen yürüyüşe 100 bin kişi katılmış, devlet başkanının istifası talep edilmişti. Aralık ayının ilk haftasında çeşitli günlerde gerçekleştirilmek üzere demiryolundan metale, eğitimden sağlığa birçok sektörde grev kararları alınmış, protesto gösterileri planlanmıştı. Yaptığı yolsuzluklar yüzünden de tepkileri üzerine çeken Yoon, işçi hareketini bastırarak ve muhalefeti susturarak iktidarını sürdürmek için sıkıyönetim görünümlü bir darbeye girişti.
Yoon, Genelkurmayın da desteğiyle, 3 Aralık gecesi “acil sıkıyönetim” ilan ederek meclisin feshedildiğini, siyasi partilerin kapatıldığını, grev, toplantı ve gösterilerin yasaklandığını duyurdu. Darbe girişiminin hemen ardından Güney Koreli emekçiler sokakları doldurarak devlet başkanın istifası ve tutuklanması talebiyle parlamento binasına doğru büyük bir yürüyüş düzenledi. İşçi ve emekçiler bu eylemleriyle sıkıyönetim kararını fiilen ortadan kaldırmışlardı. Askerlerin engellemesine rağmen parlamentoya girip oylama yapan muhalefet milletvekillerinin sıkıyönetimin kaldırılması yönünde karar almaları ve yayılan protestolar üzerine Yoon 6 saat sonra sıkıyönetimin kaldırıldığını ilan etmek zorunda kalmıştı.
Darbe girişiminin hemen ardından sendikalar da, anti-demokratik uygulamalara karşı mücadele ve sokaklara çıkma çağrısında bulundu. Çeşitli sektörlerde haftalardır grev hazırlığında olan sendikalar ve sendikalarında örgütlü işçiler toplu eylem ve grev yasağına karşı geleceklerini derhal ilan ettiler. Ülkenin en büyük sendika konfederasyonu olan Kore İşçi Sendikaları Konfederasyonu KCTU ise devlet başkanı Yoon ve kabinesi istifa edene kadar süresiz genel greve gidileceğini duyurdu. Ayrıca KCTU ve çeşitli sivil toplum örgütleri, ülke çapında düzenlenecek kitlesel protestolara geniş katılım çağrısı yaptılar. Bir milyondan fazla üyesi olan KCTU’ya bağlı sendikalarda örgütlü işçiler, ulaşım ve kamu sektörleri başta olmak üzere birçok sektörde, “rejim düşene kadar süresiz genel grev” çağrısına ses verdiler. İşçiler iş durdurma eylemlerinin yanı sıra mitingler düzenlemeye devam ediyorlar. Ülkenin en önemli sektörlerinden olan metal sektöründe çalışan işçiler de fabrikalarda şalterleri indirdi. Kore Metal İşçileri Sendikası KMWU üyesi ve çoğunlukla Hyundai Motor, GM Korea gibi dev metal fabrikalarında çalışan on binlerce metal işçisi, 5 ve 6 Aralık günlerinde grev eylemleri düzenlediler.
Yoon sıkıyönetim kararından geri adım atmış olsa da toplumsal çelişkilerin büyüdüğü ve yoksulluğun derinleştiği Güney Kore’de işçilerin öfkesi kısa sürede dinecek gibi görünmüyor. Grevlerin ve işçi eylemlerinin sayısının giderek arttığı ülkede egemenler siyasi krizlerini aşmak ve işçilerin yükselen mücadelesini ezmek için baskıcı ve anti-demokratik yöntemlere başvursalar da işçilerin ve gençliğin öfkesini bastıramıyorlar. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Güney Kore’de de büyüyen toplumsal çelişkilere ve derinleşen yoksulluğa karşı Güney Kore işçi sınıfı mücadeleyi büyütüyor. Kitlesel protestolara yoğun katılım gösteren sendikalı işçiler, devlet başkanın istifasının yanı sıra diğer siyasi ve ekonomik taleplerini haykırmaya devam ediyorlar.