You are here
Metal Sektöründe Bir Kez Daha Grev Yasağı
Metal patronlarının örgütü MESS (Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası) ile DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası arasında GE Grid Solutions, Schneider Elektrik, Hitachi Energy, Arıtaş Kriyojenik ve MESS’ten ayrılan Green Transfo fabrikaları için yürütülen toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. MESS’in yüzde 40 oranında zam teklif etmesi üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, ardından 13 Aralıkta GE Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında grev başlattı. 19 Aralıkta Arıtaş Kriyojenik’te, 25 Aralıkta ise Green Transo’da grevi başlatacağını duyurdu. Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.
Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararda şu sözler yer aldı: “Ekli listede belirtilen işyerlerinde Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından alınmış olan grev kararlarının, milli güvenliği bozucu nitelikte görüldüğünden altmış gün süreyle ertelenmesine, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 63’üncü maddesi gereğince karar verilmiştir.”
Bu karar üzerine Birleşik Metal-İş Sendikası Yönetim Kurulu bir basın toplantısı gerçekleştirdi ve grev yasağına tepki gösterdi. Birleşik Metal-İş Genel Başkanı Özkan Atar, yaptığı açıklamada MESS’in yüzde 40’lık zam teklifinin işçilerin açlık sınırında yaşamaya devam etmesi anlamına geldiğini belirtti. İşçilerin taleplerinin kabul edilmediğini, haklarını geriye götüren maddeler dayatıldığını hatırlattı. Bu tutum karşısında ilan ettikleri grevlerinin Cumhurbaşkanlığı tarafından bir gece yarısı kararıyla ertelenmesinin gerçekte hukuksuz bir yasaklama olduğunu vurguladı. Grevlerin, “milli güvenliği bozucu nitelikte” olduğu gerekçesiyle yasaklanmasının tutarsızlığını, keyfiliğini teşhir etti. Bu kararın MESS’e özel olarak alındığını, adrese teslim bir karar olduğunu vurguladı. Atar, metal işçisinin grev yasaklarıyla ilk defa karşılaşmadığına değinerek daha önceki grev yasaklarını hatırlattı. İşçilerin anayasal grev ve toplu sözleşme hakkının engellenemeyeceğini dile getirdi. Metal işçilerinin anayasadan doğan haklarına sahip çıkacaklarını, adil bir toplu iş sözleşmesi imzalanana kadar grevlerini sürdüreceklerini ifade etti. Metal işçileri ise grevlerini sürdürdükleri fabrikaların önünde sloganlarıyla grev yasaklarını protesto etti.
Ekonomik yıkımın bedelini işçi sınıfına ödetmek isteyen sermaye sahipleri ve iktidar, işçileri sefalet ücretlerine mahkûm etmeye ve işçilerin hakları için mücadele etmesini engellemeye çalışıyorlar. Bunun için polis baskısı ve keyfi grev yasakları dâhil her yola başvuruyorlar. Bu nedenle işçiler olarak birleşmeli, sermayenin ve iktidarın saldırılarına birlikte karşı durmalıyız.