You are here
Birinci Yılında İliç: Adalet Toprak Altında!

13 Şubat 2024’te Erzincan İliç’te SSR Mining ve ortağı Çalık Grubunun tarafından işletilen Çöpler Altın Madeninde siyanürlü toprak kaymış, 9 işçi toprak altında kalmış, cenazelerine aylarca ulaşılamamıştı. Siyanürün doğaya verdiği zarar ise inkâr edilmiş, bu konuda söylenen yalanlar arşa varmıştı. Katliamın ardından, şirketin maden sahasını genişletme başvurusu yaptığı ve eski Çevre Bakanı Murat Kurum’un başvuruyu onayladığı ortaya çıkmıştı. Ancak Kurum, bu gerçeği inkâr etmişti. Madendeki en büyük taşeron şirket olan Çiftay ise, 27 Ağustos 2024’te 440 çalışanını işten çıkarmış, açlığa mahkûm etmişti. Facia üzerine Anagold’un bölgede yıllardır her şeyi belirleyen bir güç olduğu ortaya çıkmış, dahası hesap vermesi gerekenler acılı aileleri baskılarla, tehditlerle susturmaya çalışmıştı. Davanın ilk duruşmasının Mart 2025’te yapılacağı açıklanmışken gerçek sorumlular gizleniyor, yargılanacak olanlarsa “taksirli” sayılıyor. Adaleti toprak altında bırakanlar işçileri toprak altında bırakmaya devam ediyor.
Soma, Ermenek, 6 Şubat, İliç, ZSR, Kartalkaya… Her felakette bize aynı acıları yaşatıyorlar. Hiçbir sorumlu hesap vermiyor. Hiçbir sorumlu vicdanları, yürekleri bir nebze hafifletecek bir ceza almıyor. Hiçbir sorumlu, sorumluları eleştirenleri yalancılıkla, nankörlükle, siyaset yapmakla, acıları istismar etmekle suçlamaktan geri durmuyor. Bu nedenle yağma, talan, vurgun devam ediyor, işçiler de ölmeye devam ediyor. Hem suçlu hem güçlü olanlar hayatımızı zindana çeviriyor. Bir felaketin acısı soğumadan bir başka felaketin acısı yüreklerimize çörekleniyor. Sermaye sınıfının ve iktidarın bu denli pervasız davranabilmesinin, bize bu acıları yaşatabilmesinin arkasında kuşkusuz işçi sınıfının örgütsüz olması vardır. Kentleri enkaza çevirenlerden, doğayı katledenlerden, işçileri toprak altına gömenlerden, insanları diri diri yakanlardan hesap sorabilmek için sermaye sınıfının ve iktidarın karşısına birlikte dikilebilmeliyiz. Çünkü en ufak bir itiraza, muhalefete, işçi eylemine, greve tahammül edemeyen, işçileri köleliğe mahkûm eden iktidarın ve sermayenin karşısında güçlü olabilmemizin, hesap sorabilmemizin tek yolu, ilmek ilmek ve cesaretle öreceğimiz birliğimizdir.