You are here
Acılarda Değil, Yaşamak İçin Birleşelim!
Avcılar’dan kadın işçi

6 Şubat depremlerinin üzerinden geçen iki yılda depremzedelerin yaraları sarılmadı. Devlet yetkileri hiçbir sorumluluk almadıkları gibi emekçilerin acılarına yeni acılar eklemeye devam ediyorlar. Mesela depremin ikinci yıldönümünde Adıyaman’da “Sessiz Yürüyüş” yapıldığında Saat Kulesi önünde toplanan kalabalığın içinde bir anne vardı. Depremde 3 çocuğunu kaybeden acılı anne, yetkililere tepki gösterirken şöyle diyordu: “Düne kadar yoktunuz. Acımızı yaşayamıyoruz. Bırakın acımızı yaşayalım. Karanfilmiş! Ne karanfili? Bize karanfil mi lazım?”
Depremzede anneye ve hepimize, adalet lazım, yaşatılan acıların hesabını sorabilmemiz ve yaralarımızı sarabilmemiz lazım. Ama egemenlerin yalanları, göstermelik icraatları insanı öfkelendiriyor, yaralara tuz basıyor. Enkaz altında kurtarılmayı beklerken insanlar acı içinde, çaresizce yaşamlarından oldular. Depremden sağ çıkanların da aslında enkazdan farkları yoktu. Enkaz altından gelen çığlıklara yetişmeye çalışsalar da kurtarabilecek aletleri ve imkânları yoktu.
Deprem günü ortada olmayan egemenler, onca acıyı bize yaşattıktan sonra sözüm ona yanınızdayız havasına giriyorlar. Ama yalan çok fazla sırıtıyor. Hani bir söz vardır, acıyı çeken bilir. Onların yüzü de kalbi de karadır. Deprem bölgesinde işçi sınıfının dayanışması örnek olmuştu. Mesela UİD-DER’li işçiler depremin ilk gününde dayanışma çadırı kurarak depremzede emekçilerin yanında oldu. Yaralarımızı birlikte sarmaya çalıştık. Bir kez daha görmüş olduk ki bizim bizden başka dostumuz yok. Ama o gün dayanışmayı örgütleyen insanlar suçlu gösterildi, dayanışma çadırları basıldı, söküldü. Dün dayanışmayı bu şekilde baltalayanlar, bugün sözde toplumsal dayanışmayı güçlendirmek için çiftçileri 9 gülek buğday yardımı yapmaya çağıracak kadar pervasızlaşıyor, aklımızla dalga geçiyorlar. Bizim yaşamak için birlik olmamızı istemiyor, acıda birleşmemizi umursamıyorlar.
Bunca acıdan öğrendiğimiz bir şey var. Acılarda değil, yaşamak için birleşelim. Biz işçi sınıfı olarak örgütlü ve dayanışma içinde olmak zorundayız.
İzmir’de Sunel Tütün İşçileri Greve Çıktı