You are here
Tütün, Tekstil, Maden İşçileri Mücadeleye Devam Ediyor

İzmir’de tütün işçilerinin grevleri sürüyor
İzmir Torbalı’da bulunan Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu TTL Tütün’de toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 3 Martta grev başladı. Türk-İş ve bağlı sendikaların yöneticilerinin yanı sıra 27 Şubatta Bornova’da greve çıkan Sunel Tütün ve 28 Şubatta Torbalı’da greve çıkan Oryantal Tütün Paketleme işçileri ile sendikalaştıkları için işten atılan ve direnişe geçen Teksif Sendikasında örgütlü Digel Tekstil işçileri grevin ilk gününde TTL Tütün işçilerini yalnız bırakmadı. Grev alanında “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız”, “Direne Direne Kazanacağız”, “İş Ekmek Yoksa Barış Da Yok” , “Birleşen İşçiler Asla Yenilmez”, “İşçiden Tasarruf İstemiyoruz” sloganları atıldı.
Tekgıda-İş Sendikası, işçilerin haklı taleplerinin en kısa sürede karşılanması gerektiğini, patronların masada anlaşmaya yanaşmaması halinde üç fabrikanın grevini birleştirip daha kalabalık bir şekilde karşılarına çıkacaklarını belirtiyor. İzmir’in en ücra köşesinde kiraların 15 bin lira olduğu koşullarda patronların işçileri 23-24 bin liraya çalışmaya ikna edemeyeceğinin altını çiziyor.
Sunel Tütün ve Oryantal Tütün Paketleme işçilerinin ardından TTL Tütün işçilerinin de greve çıkmasıyla İzmir’de grevdeki tütün işçilerinin sayısı 700’e çıktı.
Antep Başpınar işçilerinin mücadeleleri kazanımlarla devam ediyor
Antep Başpınar Organize Sanayi Bölgesinde Şubat ayında düşük zam dayatmasına karşı başlayan eylemler tüm baskılara rağmen devam ediyor. Geçtiğimiz ay iş bırakma eylemleri onlarca fabrikaya yayılmış, bazı fabrikalarda kazanım elde edilmeye başlanmıştı. Bunun üzerine patronlar baskıları arttırmış, Gaziantep Valiliği ise Antep genelinde eylem, gösteri ve toplantı düzenlenmesini 15 gün süreyle yasaklamıştı. Gaziantep 5. İdare Mahkemesinin yasağın kalkmasına bir gün kala Valilik yasağının hukuksuz olduğunu söyleyerek yürütmeyi durdurma kararı vermesinin ardından bazı fabrikalarda eylemler tekrar başladı.
27 Şubatta Yalçın Kardeşler işçileri, fabrika önüne çadırlarını tekrar kurarak düşük zam dayatmasına karşı direnişe devam etti. Eylemler nedeniyle Kod 49 ile tazminatsız olarak işten atılan Has Çuval işçileri de mücadeleye devam etmiş, yasağın kalkmasıyla fabrika önünde toplanmış, polisin engellemelerine direnmişlerdi. Atılan Has Çuval işçilerinin mücadelesi sonucunda Kod 49 değiştirildi, işçiler tazminat haklarını geri aldı.
Grand Halı işçileri açıklanan zammı kabul etmeyerek 28 Şubatta fabrika önünde toplandı. Polis engeliyle karşılaşan işçiler bir gün sonra tekrar fabrika önüne gelerek direnişe devam etti. Yine polis saldırısıyla karşı karşıya kalan işçiler “Biz suç işlemedik, biz hakkımızı istiyoruz” diyerek polisin kendilerini darp etmesine tepki gösterdiler. Direnişteki Yalçın Kardeşler işçileri, Grand Halı işçilerini ziyaret etti. İşçiler hep beraber “Birleşen İşçiler Asla Yenilmez”, “Birleşe Birleşe Kazanacağız” sloganlarını attılar. Grand Halı işçilerinin direnişi 3 Martta kazanımla sonuçlandı. Patronun 34 bin 500 lira dayattığı halfelerin (kalfa) maaşı 39 bin lira, 30 bin 500 lira dayattığı telcilerin maaşı ise 31 bin 500 lira oldu.
4 Martta Durkar Halı ve Sebat Halı işçileri de yüzde 30 sefalet zammını kabul etmeyerek direnişe başladı. Durkar Halı işçileri yüzde 40 ücret zammı, dini bayramlarda 10 bin lira ikramiye ve 2 bin lira devamsızlık primi talep ediyordu. İşçiler direnişlerinin ikinci gününde kazanımlar elde ederek işbaşı yaptılar. Durkar patronu, hiçbir işçinin işten atılmayacağının, dışarıda geçen günlerin yevmiyesinin kesilmeyeceğinin, ücretlerde düzenleme yapacağının sözünü verdi. Düşük zammı kabul etmeyerek iş bırakan fabrikalardan bir diğeri de Bellatex Halı işçileri oldu. Bellatex Halı işçileri patronun teklif ettiği yüzde 38 zammı, atkı bölümünde çalışan işçilerin ücretlerinde iyileştirme yapılmadığı için kabul etmedi.
5 Martta yüzde 34 ücret zammını kabul etmeyerek iş bırakan Eviza Halı işçilerinin direnişi 6 Martta kazanımla sonuçlandı. İşçiler yüzde 43 ücret zammını kabul ederek iş başı yaptı.
Çayırhan termik santrali ve maden işçilerinin özelleştirmeye karşı mücadelesi devam ediyor
Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali ve maden ocaklarında çalışan işçilerin özelleştirmeye karşı Kasım ayında başlattıkları eylemler devam ediyor.
Türkiye Maden İşçileri Sendikasında örgütlü madenciler, 20 Kasımda özelleştirme kapsamında varlık satışının iptali ya da özelleştirme durumunda iş güvenliği ve lojman gibi haklarının korunması için maden ocağında eyleme başlamışlardı. Tes-İş Sendikasının örgütlü olduğu termik santral işçileri ise vardiya saatleri dışında santral önünde oturma eylemine başlamışlardı. İşçilerin eylemleri sonrası ihale tarihi 4 Mart’a ertelendi. İşçiler erteleme değil iptal istediklerini, talepleri gerçekleşmezse mücadeleye devam edeceklerini söyleyerek eylemlerine ara vermişlerdi. Geçen sürede taleplerine bir cevap alamayan işçiler, seslerini daha fazla duyurmak için 10-13 Şubatta Ankara’ya yürüyüş gerçekleştirdi. 27 Şubatta yeniden maden ocağı önünde toplanan işçiler, ihalenin iptal edilmesi talebiyle ocak önünde nöbet eylemine başladı.
İşçiler, termik santral ve maden sahalarının zarar ettiği iddiasıyla özelleştirme kapsamında satışının yapılmak istendiğini fakat bunun doğru olmadığını söylüyorlar. 2000-2020 yıllı arasında Ciner Grup’un işlettiği dönemde iş güvencelerinin olmadığını, düşük ücrete çalıştıklarını söyleyen işçiler, özelleştirme iptal edilene kadar mücadeleye devam edeceklerini belirtiyorlar.
Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, Çayırhan Termik Santrali ve Maden Ocağı’nın özelleştirilme ihalesinin 7 Martta yapılacağını duyurdu.