You are here
TTL İşçileri: Haklarımızı Alana Kadar Mücadeleye Devam!
İzmir’den emekli bir işçi

İzmir’de tütün fabrikaları bir süredir grevdeler. Bunlardan biri de İzmir Pınarbaşı’nda 1970’lerde kurulan TTL fabrikası… TTL Tütün, 2000’li yıllarda Torbalı’da yeni bir tesise taşındı. Burada yaklaşık 300 işçi tütün üretiminde çalışıyor ve büyük çoğunluğunu kadın işçiler oluşturuyor. İşçiler mevsimlik statüsünde, esnek ve güvencesiz koşullarda çalıştırılıyor. Ancak artık bıçak kemiğe dayandı.
TTL işçileri, patronun taleplerini karşılamaması üzerine 3 Martta greve çıktı. Grev alanına giderek işçilerle görüştüm, dertlerini dinledim. Anlattıkları, işçi sınıfının yaşadığı sömürü düzenini tüm açıklığıyla ortaya koyuyor.
Açlık sınırında ücret, insanlık dışı çalışma koşulları
Bir erkek işçi öfkeyle durumu özetledi: “Önceden bire üç maaş alıyorduk. Şimdi bire bir bile almıyoruz. Hakkımızı istiyoruz, grevimiz sürecek!”
22 yıldır fabrikada çalışan bir kadın işçi ise şunları söyledi: “Fabrika Torbalı’ya taşınınca yeni işçiler geldi. Patron, bizi bölmek için ‘Torbalılılar İzmirlileri istemiyor’ gibi yalanlar yaydı. Ama biz ayrım yapmadık, hep birlikte greve çıktık!”
Başka bir kadın işçi sağlık sorunlarından bahsetti: “Sağ böbreğim alındı, boynumda fıtıklar var, kollarımda güçsüzlük var. Günde en az 200 koli boşaltıyoruz, her biri 19 kg! Çalışırken nefes alamıyoruz, verdikleri maskeler işe yaramıyor. Sağlıklı maskeyi kendi cebimizden alıyoruz. Yemekler rezalet, sadece ekmekle yoğurt yiyorum.”
Hijyen koşulları da içler acısı: “Tuvaletler pislik içinde. Şefler kapının önünde bekleyip ‘Hadi çıkın!’ diye bağırıyorlar. Bizi tuvalette bile rahat bırakmıyorlar!”
Başka bir kadın işçi, sigorta hilelerine dikkat çekti: “Pazartesi yerine Salı çağırıyorlar ki sigorta günümüz eksik yatsın. Bayram haftalarında da sigorta eksik yatırılıyor. 4500 gün gerekiyor ama benim 2500 günüm bile yok!”
İşçiler ücretlerin düşüklüğüne de isyan ediyor: “Eskiden aldığımız maaşın yarısından bile az kazanıyoruz. Asgari ücretin biraz üstüyle geçinmek imkânsız. Fabrikada çalışmaya alıştık, boş durunca bile kollarımız ağrıyor. Ama çalışmadığımız günlerin sigortasını ödeyecek paramız yok.”
Dayanışma kazandırır!
Grevde işçilere arabasıyla destek veren bir emekli işçi de vardı. Grevcilerin evlerine ulaşımını sağlıyor, onlarla dayanışma gösteriyordu. İşçiler arasında böylesine bir birlik, mücadelenin gücünü arttırıyor.
Bu grev, işçi sınıfının hakları için verdiği onurlu bir mücadelenin parçasıdır. Çalışma koşullarını iyileştirmek, insanca yaşamak ve hakkımız olanı almak için örgütlenmekten başka çaremiz yok.
Bugün bir peçeteyi üçe bölerek önümüze atan patronlara karşı, yarın insanca koşullarda çalışabilmek için mücadele etmek zorundayız. Geçmişte işçiler mücadele ederek ekmeğini, suyunu, elmasını kazandı. Bugünün işçileri de sınıf bilinciyle örgütlenirse açgözlü patronlara taleplerini kabul ettirebilir.
Yaşasın TTL grevi! Yaşasın işçilerin birliği!