ABD’de Trump’a ve Otoriterleşmeye Karşı Öfke Büyüyor

ABD’nin her yıl “özgürlük ve bağımsızlık günü” olarak kutladığı 4 Temmuz, bu yıl resmi törenlerin ve barbekü partilerinin ötesine geçerek işçi ve emekçilerin öfkesine sahne oldu. “Amerika’ya Özgürlük” sloganıyla onlarca şehirde gerçekleşen protestolarda, işçi ve emekçiler Trump’ın giderek otoriterleşen yönetimine, temel haklara yönelik saldırılara ve baskıcı uygulamalara karşı tepkilerini ortaya koydu.

New York, Washington D.C., Filadelfiya, Şikago ve Los Angeles gibi büyük kentler başta olmak üzere pek çok kentte gerçekleşen protesto gösterilerinde “Trumpçılığı durdurun”, “Demokrasiyi savunun” ve “Krallar istemiyoruz” gibi sloganlar öne çıktı. İşçi ve emekçiler yalnızca Trump’ın kendisini değil, temsil ettiği baskıcı sermaye düzenini de hedef aldı. Gösterilere göçmen hakları örgütleri, siyah toplulukları, kadın hakları savunucuları ve sendikalar da katıldı. Eylemlerden bir gün önce Temsilciler Meclisi’nde ‘Big Beautiful Bill’ adıyla işçi sınıfına saldırı, patronlara teşvik içeren saldırı paketinin kabul edilmesi işçi ve emekçilerin öfkesini daha da büyüttü. Bu yasa sosyal yardımların ve kamu hizmetlerinin kısıtlanmasını, şirketlere vergi indirimlerini ve göçmen karşıtı uygulamaları içeriyor.

İşçilerin yaşamı iyice zorlaştırılırken patronlar sınıfının ihya edilmesine sessiz kalmayan ABD işçi sınıfı, sadece ekonomik değil siyasal taleplerini de ortaya koyuyor. Trump yönetiminin hak saldırılarını, yargıya yönelik müdahalelerini ve protesto hakkını engellemeye dönük uygulamalarını da protesto ediyor. Yapılan konuşmalarda, yalnızca Trump rejiminin politikalarına değil, ABD’deki tarihsel eşitsizliklere, sömürgecilik mirasına ve ırkçılığına yönelik eleştiriler de dile getirildi. Artan polis şiddetine, işçilerin güvencesizliğine, sağlık ve eğitim sisteminin çöküşüne değinildi.

ABD’li işçi ve emekçiler Trump rejiminin otoriterleşmesine karşı birleşik direniş çağrısı yaparak ortak mücadeleyi büyütüyorlar. İşçi ve emekçiler, mücadelelerinin yalnızca bir gün sokağa çıkmakla sınırlı olmadığını belirterek, özgürlük taleplerini gerçeğe dönüştürmek için mücadeleyi büyütmeye devam edeceklerini ifade ediyorlar.