Published on Association of International Workers' Solidarity (https://en.uidder.org)

Home > Köşeler > Yaşamın içinden > Bize Baştan Bakanlara Mektup!

Bize Baştan Bakanlara Mektup!

Gazi Mahallesi’nden bir işçi

02.04.2011

Hiç düşünmemiştim bu kadar kolay zengin olacağımı. Ama zengin olmuşum, benim bundan haberim yok. Hangi arada zengin oldum inanın anlayamadım. Yoksa siz de, benim gibi zengin olduğunuzun farkında değil misiniz? Bu cümleleri okurken, yüzünüzdeki şaşkınlığınız sizin de zengin olduğunuzdan bihaber yaşadığınızı ele veriyor. Öyle alay ederek gülmeyin ne olur. Hadi diyelim ki ben sizinle dalga geçiyorum. Yahu koskocaman Başbakan da mı sizinle dalga geçiyor? Bakın bu sözler bana ait değil, bu sözler bize baştan bakan Erdoğan’a ait: “Ülkede ekonomi her geçen gün büyüyor. Buna bağlı olarak daha da zenginleşiyoruz. Türkiye zengin ülkeler sıralamasında 26. sıradan 17. sıraya yükseldi. 2023’teki hedefimiz ise en zengin 10 ülke arasına girmek.” Bu sözleri en son konuşmalarından sizin için özetledim. Şimdi inandınız mı? Yüzünüzdeki tebessümün farkındayım. Sanırım biraz kafanız karıştı. İnanın zengin olduğumu ilk duyduğumda benim de kafam karışmıştı. Neyse ki ben UİD-DER’e gidip geliyorum. Orada bu meselenin iç yüzünü yapılan birçok etkinlikle daha iyi anlama şansım oldu. Belki sizin bu şansınız yoktur diye, bu konuyu sizinle paylaşmak istedim. İşte zenginliğimizin övünç tablosu:

  • Asgari ücrete “12 saat” çalışıyoruz.
  • Haftanın 7 günü çalışıyoruz.
  • Ev kiralarımızı ve faturalarımızı doğru dürüst ödeyemiyoruz.
  • Evimize kırmızı et arada sırada uğruyor. Bol ekmekle doyuruyoruz karnımızı.
  • Yaşamış olduğumuz mahallelerden dışarı çıkmaya, hem zamanımız yok hem de paramız.
  • Üzerimize başımıza doğru dürüst elbise alamıyoruz.
  • Çocuklarımızı okutamıyoruz.
  • Bir lokma ekmek kazanmak için gittiğimiz işyerlerinden, her gün evimize cesedimiz geliyor.
  • Milyonlarca işsiz ve geleceğe dair umutsuzuz.

Hal buyken birileri çıkıyor göğsünü gere gere hiç utanmadan her geçen gün durumumuzun daha iyiye gideceğinden bahsediyor. Yok efendim şöyle sıra atladık böyle de atlayacağız diyor. Yukarıdaki tablo milyonlarca işçinin ne kadar zengin olduğunu gösteriyor değil mi? İşte bizim zenginliğimiz de demek ki böyle oluyor. Zengin olduk diyenlerin hangisi bu sorunları yaşıyor dersiniz? Bence bu soruya siz cevap verin.

Bizi yönetenler, yani bize baştan bakanlar, onlardan çok altlarda olduğumuz için maalesef bizleri göremiyorlar. Onların etrafında sefalet koşullarında yaşayanlar değil, her geçen gün dünyanın dört bir tarafında yeni yeni fabrikalar kuran, her gün işçinin kanını emerek daha fazla büyüyen patronlar var. Haklısın, baştan bakanların en büyüğü yerden göğe kadar haklısın! Her geçen gün bizim emeğimizi çalarak büyüyorsunuz. Sen ve senin sınıfın o kadar bolluk içinde ki, bir tek sizin için her şeyin en güzeli var. Sanki bir tek siz yaşıyorsunuz bu koskoca dünyada. Yok, pek sayın bakanlar, işçiyiz ama aptal değiliz. Unutmayın size bu ayrıcalıklı yaşamı kendi ellerimizle sunuyoruz. Sadece biraz daha sabrediyoruz. Her geçen gün biraz daha öfkemizi örgütlüyoruz. Dünyanın dışındaki gezegenlerde boşuna hayat arayıp kendinizi yormayın. Günü geldiğinde kaçacak delik bile bulamayacaksınız. İşte o zaman biz işçileri göreceksiniz. Hani sizin bir sözünüz vardı ya “ayaklar baş olursa kıyamet kopar” diye, bu kıyameti size yaşatacağız. Bu yıl dünyadaki 1 Mayıs alanlarına bakın bütün kinimizle biz orada olacağız. Haydi dostlar, haklı taleplerimizi haykırmak için, patronlar sınıfına kendi sınıfımızın gücünü göstermek için şimdiden çalışmalara başlayalım. O gün onların bütün gözleri bizim üstümüzde olacak. Haydi işçi kardeşlerim, onların yüreklerine korku salalım ve hep birlikte haykıralım “bu dünyayı size dar edeceğiz” diye.

  • Yaşamın içinden [1]

Source URL: https://en.uidder.org/node/10143

Links
[1] https://en.uidder.org/taxonomy/term/296