Published on Association of International Workers' Solidarity (https://en.uidder.org)

Home > Köşeler > Yaşamın içinden > Tayyip’in Gazına Gelmeyelim

Tayyip’in Gazına Gelmeyelim

Aydınlı’dan bir işçi

17.04.2011

Dünyada Çernobil’i duymayan insan olmadığı gibi etkilerini ve zararlarını bilmeyen de yok denecek kadar azdır. Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın verilerine göre bugüne kadar dünyada 296 nükleer kaza meydana gelmiş. Tabii ki bunlar kayıtlı olanları sadece. Eminiz ki gerçekte bu sayı katbekat fazladır. 1986 yılında yaşanmasına karşın 25 yıl sonra bile bugün hâlâ insanlar Çernobil nükleer faciası yüzünden kansere yakalanıyor ya da çocuklar sakat doğabiliyor.

Kısa bir süre önce Japonya’da yaşanan deprem ve ardından meydana gelen tsunami sonucunda, reaktörlerinde patlama meydana gelen Fukuşima nükleer santrali insanlık ve doğa için büyük bir tehlike yaratmış durumda. Birçok Avrupa ülkesi bu durum karşısında bazı önlemler almaya çalışıyor. Avrupa’da nükleer santral karşıtı gösteriler bunda etkili. Avrupa ülkeleri nükleer santralleri kontrolden geçiriyorlar. Fakat kapitalistlerin bunu yaparken insanlığı ya da doğayı düşündüğü yok. Onlar sadece daha fazla kâr, daha fazla sermaye nasıl elde ederiz derdindeler. Nükleer santraller onlar için muazzam kâr kapılarıdır. Hal böyleyken onlara bu para kapılarını kısmaya iten şey nedir? Tabii ki emekçilerin baskısı.

Bir de bu topraklara dönüp baktığımızda, dünyadaki diğer kapitalistler gibi gözünü kâr hırsı bürümüş, insanlığı ve hayatı hiçe sayan Türkiye burjuvazisi, Mersin, Akkuyu’da yapım çalışmalarını başlattıkları nükleer santrali gayet masum bir şey gibi gösteriyor. Nükleeri temiz ve güvenli bir enerji kaynağı olarak göstererek, bu ölüm makinesini bir tüp gazla ya da bir köprüyle eşdeğer tutacak kadar şuursuz laflar edebiliyor. Bir düşünün. Nükleer santralin patlamasıyla ortalığa Hiroşima ve Nagazaki’deki atom bombaları gibi radyasyon yayılması tehlikesi varken, başbakan çıkıyor “ha nükleer ha tüp gaz” diyebilecek kadar pervasız konuşmalar yapıyor. Türkiye burjuvazisi sermaye yarışında dünyada giderek yükselen bir emperyalist güç haline gelmiştir. Nükleer de onları bu yarışta biraz daha ileriye götürecek, onlar da sermayelerine sermaye katacak.

Sadece nükleer santral için değil, işçi sınıfına yönelik tüm saldırılara dur demek ve insanca bir yaşam sürmek için kapitalistlerin söyledikleri parlak sözlere inanmadan sadece kendi gücümüze ve işçi sınıfına güvenerek mücadeleyi yükseltelim. Taleplerimizi haykırmak, yapılan saldırılara dur demek ve patronların yüreğine korku salmak için kitlesel bir katılımla 1 Mayıs’ta alanları dolduralım.

Fabrikalardan Alanlara, UİD-DER’le 1 Mayıs’a!

  • Yaşamın içinden [1]

Source URL: https://en.uidder.org/node/10264

Links
[1] https://en.uidder.org/taxonomy/term/296