
Akkuyu’ya yapılacak olan nükleer santrali protesto eden binlerce insan, kentin bir ucundan bir ucuna insan zinciri oluşturmak için Mersin’de bir araya geldi. Çarşıda toplanan kitle şarkılar söylerken insanlar çoluk çocuk aralarına karışıyordu. Yapılan konuşmalarda, Mersin’e yapılacak santralin insan sağlığına ve çevreye büyük zarar getireceği ifade edildi. Santralden çıkan atıkların nereye gömüleceğinin belirlenmediği, rüzgâr, su, güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının görmezden gelindiği söylendi.
Seçim öncesinde fırsattan yararlanmak isteyen CHP de eyleme destek verenler arasındaydı. Bir konuşma yapan CHP’li İsa Gök, Anayasa Mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararı alması için çabaladıklarını ve CHP olarak nükleer santrallere karşı çıktıklarını söylerken bir anda ortalık karıştı. İsa Gök’ün önüne çıkan bir kişi, “Siz nükleere karşıyız diyorsunuz. Ben sizi, halkı kandırdığınız için kınıyorum. CHP nükleere karşı çıkmıyor, parti programında var mı bunun kanıtı? Başkanınız Kemal Kılıçdaroğlu’nun dediği gibi siz Akkuyu nükleer santralinin Rus teknolojisiyle yapılmasına karşısınız, nükleer santral yapılmasına değil” diye haykırdı. İsa Gök ise onu protesto edenleri “provokatör” ilan ederek alanı boşaltmalarını istedi. Yani al AKP’yi vur CHP’ye; dediklerine ters bir şey söyleyen, yalanlarını açık edenler provokatördür! Öğle saatlerinde insan zinciri oluşturuldu ve davullar eşliğinde yürüyüş başladı. “Nükleere inat yaşasın hayat”, “Mersin nükleer istemiyor”, “Mersin Çernobil olmayacak”, “Nükleere karşı omuz omuza” sloganları coşkuyla atıldı. Mersin halkının coşkusuna, yoldan geçen araçlar korna çalarak, pankart açarak, flama tutarak, yolu trafiğe kapatarak cevap verdi. Mersin Üniversitesi öğrencilerinin müzik grubunun yaptığı “Nükleere inat yaşasın hayat” şarkısına alandaki herkes coşkuyla eşlik etti. Çalan davullarla çekilen halaylarla eylem son buldu.Coşkulu bir kitleyi görünce harekete geçen CHP seçim aracı ve İsa Gök’ün tavrı gerçekten de çok ilginçti. Japonya’da daha yeni meydana gelen sızıntının tartışıldığı ve dünyada pek çok kitlesel gösterilerin yapıldığı şu günlerde sermaye temsilcilerinin konuyu seçim yatırımına dönüştürmesi ciddi bir yüzsüzlüktür. Nükleer santrallerin doğuracağı ölümcül sonuçlar ne sermayedarların ne de temsilcilerinin umurundadır. Askeri alanda elde edilecek güç, ekonomik alanda kazanacakları kâr, onların gerçek niyetlerini gösteriyor. Sermayedarların iştahını kabartan bu adımları emekçiler doğru değerlendirmelidirler. Nükleer santraller bizler için büyük felâketler demektir. O yüzden, nükleer santrallere de, insan canını ve doğayı hiçe sayan kapitalizme de hayır diyoruz! İnsanlığın kurtuluşu, yaşamın her yanını üreten işçilerin bu sömürü sistemini yıkarak iktidara gelmesiyle mümkün olacaktır.