12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin üzerinden neredeyse 31 yıl geçmiş olmasına rağmen, henüz darbecilerden hesap sorulmuş ve darbe yasaları yürürlükten kaldırılmış değil. Faşist darbe 1980 öncesi yükselen işçi hareketini bastırmış, kitleleri örgütsüzlüğe mahkûm etmişti. 31 yıldır işçiler, emekçiler ve Kürt halkı darbecilerin yargılanmasını talep ediyor.

12 Eylül 2010 referandumuyla birlikte darbecilerin yargılanmasının önü hukuken açıldı. Aradan geçen 10 ayın ardından savcılık hayatta olan darbeciler hakkında genel seçimlere iki hafta kala bir soruşturma başlattı. 12 soru ile ifadeleri alınan Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya, pişkin bir edayla, “pişman olmadıklarını” söylediler ve “halkın da kendilerini desteklediğini” ileri sürdüler.

“Paşam” diye hitap edilerek ve ayaklarına gidilerek yapılan bu sorgulamayı protesto etmek üzere İstanbul, Diyarbakır, Mersin, İzmir ve Ankara’da basın açıklamaları yapıldı. 78’liler Girişiminin çağrısıyla UİD-DER, Barış Anneleri, DDF, DGDF, DİSK Genel-İş, Emekli-Sen, KESK, EMEP, EDP, İKP, SODAP, BDP ve İstanbul 2. Bölge Bağımsız Milletvekili adayı Sırrı Süreyya Önder düzenlenen eyleme katıldı. “Evren’le Başlasın, Evren’le Kalmasın!”, “Sanık Evren Ayağa Kalk!”, “Bütün Ortaklarınla Beraber!”, “Bütün Darbeciler Yargılansın!” pankartlarıyla basın açıklamasına katılan kitle, “Paşa Paşa Yargılanacaksınız!” ve “Bütün Darbeciler Yargılansın!” sloganlarını attı.

Basın açıklamasına darbe döneminde ve sınıf mücadelesinde hayatlarını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşuyla başlandı. Daha sonra 78’liler Girişimi adına Nimet Tanrıkulu basın metnini okudu. Nimet Tanrıkulu “Aradan otuz yıl geçmesine rağmen devletin dokunulmazlık ve ulaşılmazlık zırhına bürünen Cunta şeflerine suçları ile ilgili sorular sorulması, soruşturma açılması iyidir, ama 12 Eylül sadece Kenan Evren mi, Tahsin Şahinkaya mı?” diye sordu. “Evren yetmez!” diyen Tanrıkulu, YÖK, Sıkıyönetim Komutanlığı, darbeciler, hükümet üyeleri, Danışma Meclisi ve işadamlarına kadar bütün darbe yanlılarının yargılanmasını talep etti. 12 Eylül’ün, bir savcının üstesinden gelemeyeceği kadar önemli ve kapsamlı bir dava olduğunu belirten Tanrıkulu, meselenin şu veya bu şahsiyetin yargılanması meselesi olmadığını, bir dönemle, bir tarihle yüzleşme/hesaplaşma olduğuna dikkat çekti. Bir daha aynı olayların yaşanmamasının koşullarının hazırlanması gerektiğini belirtti. Basın açıklaması alkış ve sloganlarla son buldu.

Savcıların kararı her ne olursa olsun, darbeci generallerden ve darbe yanlılarından asıl hesabı işçi sınıfı soracaktır. Ama yalnızca çürümüş ve yarı cesede dönmüş Evren ve Şahinkaya gibi darbecilerden hesap sormak yetmez. Onlar sermayenin yalnızca cellâtlarıdırlar. Darbecilerin iplerini ellerinde tutan sermaye sınıfından da hesap soracağız! İşçi sınıfı kendisine dönük yapılanları unutmadan örgütlenmeli, bilinçlenmeli ve militan mücadeleyi yükselterek gerekli hesabı sormalıdır.