İşçilerin kazanılmış haklarına yönelik saldırılar devam ederken, işçi sınıfının bu saldırılara tepkisi de artıyor. Kıdem tazminatı, torba yasa ve özel istihdam büroları saldırılarını geri püskürtmek, sendikasızlaştırma ve güvencesizleştirmeye karşı çıkmak için, Ankara’da DİSK'in düzenlediği bir eylem gerçekleştirildi. 3 Ekim Pazartesi günü DİSK Bölge Temsilciliği’nden TBMM’ye kadar bir yürüyüş yapıldı. özellikle DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üzerinden örgütlenen eyleme ağırlıklı olarak çankaya ve Yenimahalle Belediyelerinde çalışan işçiler katıldı. 1000’i aşkın işçinin katıldığı yürüyüş saat 11.30’da başladı. Yol boyunca “İş Ekmek Yoksa Barış da Yok”, “AKP Yasanı Al Başına çal”, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek” sloganları atıldı ve işçiler ellerindeki “Zorunlu Tasarruf-KEY-İşsizlik Fonu, Artık Yeter- Kıdem Tazminatımıza Dokundurtmayacağız” dövizleriyle haklı taleplerini dile getirdi.

Eyleme KESK Genel Başkanı Lemi özgen, DİSK’e bağlı bazı sendikaların genel başkanları ve üyeleri, TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı, TTB Genel Sekreteri, CHP Aydın Milletvekili Bülent Tezcan ve CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de destek verdi. Yürüyüş Meclisin bulunduğu bölgedeki Akay Kavşağı’nda son buldu ve basın açıklamasını DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün okudu. Yapılan açıklamada Görgün “DİSK Yönetim Kurulu siyasi iktidarın kıdem tazminatını “sorun” haline getirerek ortadan kaldırmayı hedeflemesini, Torba Yasa’nın sürgünlerle, örgütsüzleştirme ve güvencesizleştirmeyle işçiler üzerindeki olumsuz etkilerini ve kölelik sözleşmesi niteliği taşıyan özel istihdam bürolarını kapsayan, DİSK’in görüşlerini ve taleplerini içeren dosyayı TBMM Başkanlığı’na ve TBMM’de grubu bulunan siyasi partilere sunma kararı aldı” diyerek yaşanan süreci anlattı. Görgün, sonrasında ise AKP hükümetinin gündeme taşıdığı konuların, işverenlerin beklentilerini karşılayacak nitelikte olduğunu, rekabet gücünü arttırma adıyla emeğin kazanımlarını yok etmeyi amaçlayan bir içerik taşıdığını ifade etti. Kıdem tazminatının bir sorun olarak var olmadığını ama hükümetin böyle bir yanılsama yaratmaya çalıştığını söyledikten sonra Görgün, “işgücü piyasasını esnekleştirmek, işten çıkartmaları kolaylaştırmak, işvereni rahatlatmak söylemi ile fona devrini öngören böylelikle kıdem tazminatını ortadan kaldırmayı hedefleyen düzenlemeye karşı işçi sınıfının üretimden gelen gücünü kullanarak en sert tepkiyi vereceğinden kimse kuşku duymasın” dedi.

Tayfun Görgün, 12 Eylül kalıntısı olan sendikalar ve toplu sözleşme, grev ve lokavt kanunlarının da bir an önce işçi sınıfının örgütlenmesi yolunda engel olan biçiminden kurtarılması gerektiğine vurgu yaptı. Bu eylemlerinin “uyarı” niteliğini taşıdığını, bunlara rağmen işçi sınıfının yaşadığı sıkıntıları görmezlerse, duymazdan gelirlerse genel grev de dâhil olmak üzere üretimden gelen güçlerini kullanmaktan geri durmayacaklarını da dile getirdi. Basın açıklamasının ardından DİSK’in hazırladığı dosya, bir grup temsilci tarafından TBMM Başkanlığı ile AKP ve CHP TBMM Grup Başkanlıklarına iletildi.