
AKP hükümetinin eğitim sistemindeki keyfi düzenlemelerine, 4+4+4 sistemine ve eğitimi paralı hale getirmesine karşı öğretmenler iş bırakarak tepkilerini dile getirdiler. Başta İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Eskişehir gibi büyük kentler olmak üzere Türkiye’nin dört bir tarafında öğretmenler, Eğitim-Sen’in çağrısıyla meydanlara çıktılar. “Bilimsel, Demokratik, Laik, Parasız, Anadilde Eğitim Hakkı İçin Grevdeyiz!” ve benzeri pankartların açıldığı eylemlerde öğretmenler; zorunlu din dersinin, 4+4+4 sisteminin ve performans uygulamasının kaldırılmasını, sürgünlerin son bulmasını, cinsiyetçi eğitim sisteminden vazgeçilmesini talep ettiler. Eylemlere lise ve üniversite öğrencilerinin yanı sıra demokratik kitle örgütleri de katılarak destek verdiler.
Yapılan basın açıklamalarında şu hususlara yer verildi:
“Yıllardır eğitim sistemine yönelik olarak atılan her adım, yapılan her yasal düzenleme ve fiili uygulama, okulöncesinden yükseköğretime kadar eğitimin bütün kademelerinde piyasalaştırma ve ticarileştirme uygulamalarını arttırmış, kamu kaynakları özel okullara aktarılırken, devlet okulları kendi kaderine terk edilmiştir. Eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yaygınlaştırılan ve eğitim sistemi üzerinden din ve inanç istismarına dayanan uygulamalar artarak sürmektedir. Milli Eğitim Bakanlığı eğitimde yıllardır acil çözüm bekleyen sorunları bir tarafa bırakıp, eğitim sistemi üzerinden toplum içinde yeni ayrışmalar ve kutuplaşmalar yaratacak uygulamaları hayata geçirmeye başlamıştır.
Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği`nde geçtiğimiz günlerde yapılan değişiklikle her lisede ibadethane (mescit) açma zorunluluğunun getirilmesinin ardından, ortaokullarda ve liselerde başörtüsünü serbest bırakan bir değişiklik daha yapılmıştır. Siyasi iktidar, yıllardır eğitimde yaşanan ve içinden çıkılmaz hale gelen sorunların üzerini örtmek için yine din ve inanç istismarına soyunmuş, iç ve dış politikada yaşanan çözümsüzlüğün üzerini örtmek için bir kez daha başörtüsüne sarılmıştır. Yıllardır demokratik, bilimsel ve laik eğitim isteyenlerin öncelikli talebi olan zorunlu din derslerinin kaldırılması konusunda adım atılmamış, bu nedenle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, farklı inanç gruplarına tek bir dini inancın ve tek bir mezhebin zorla öğretilemeyeceğine hükmederek Türkiye`yi bir kez daha mahkûm etmiştir.”
Ankara’daki eylemde konuşan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, eğitim alanında yapılan yasal düzenlemelerin sadece eğitimi değil, bütün toplumun geleceğini ipotek altına aldığını ifade etti. Eğitimde ticarileştirme sürecinin hızla devam ettiğini belirten Karaca, devletin kaynaklarının özel okullara aktarıldığını ama devlet okullarının kendi kaderine terk edildiğini dile getirdi. Karaca, AKP’nin din istismarı yaptığını, ortaokullarda türbanın serbest bırakılmasının toplumda yaşanan kutuplaşmayı derinleştireceğine dikkat çekti.
TEOG sistemini de eleştiren Karaca, bu sistem sonucunda 82 bin öğrencinin zorunlu olarak meslek lisesine ve imam hatibe devam edeceğini vurguladı. Anadilde eğitim taleplerinin görmezden gelinmesini de eleştiren Karaca, anadilinde eğitim almak isteyen çocukların ve ailelerinin karşısına devletin güvenlik güçlerinin dikildiğini ve bunun kabul edilemez olduğunu söyledi. Eğitim-Sen üyesi okul müdürlerinin yüzde 96’sının tasfiye edildiğini söyleyen Karaca, Eğitim-Sen’in tüm bu saldırılara karşı laik, demokratik ve ana dilinde eğitim hakkı için mücadeleden vazgeçmeyeceğini ifade etti, veliler ve öğrencilere birlikte mücadele çağrısı yaptı.
Eylemlerde IŞİD’in Rojava’ya saldırılması ve Kürtleri katletmesi de lanetlenirken, AKP hükümetinin IŞİD’i kayıran politikaları ve mezhepçi bir çizgisi izlemesi de eleştirildi ve bu yönde sloganlar atıldı.