
Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam olsun!
İşçi sınıfı olarak zor zamanlardan geçiyoruz. Ekonomik krizlerde düşük ücretlere, ağır çalışma koşullarına ve işsizliğe mahkûm olan biz işçileriz. Bir araya gelip sendikalaşmak istesek türlü engellerle karşılaşıyoruz. Polisin direnişçi işçilere saldırdığını hepimiz gördük. Grevler yasaklanıyor, mahkemeler yetki davalarını yıllarca sürüncemede bırakıyor. Mücadeleci sendikacılar tutuklanıyor. Dünyada bizimle aynı sorunları yaşayan, sömürünün, emperyalist savaşların acısını çeken insanlar bizim sınıf kardeşlerimiz. İşte bu nedenle Türkiye’de ve dünyanın dört bir yanında eşitlik ve adalet mücadeleleri patlak veriyor.
Bir yanda zorluklar öte yanda zulme karşı direnenler varken, rejimin saldırılarından rahatsız olan tüm emekçileri, işçileri kendi talepleri etrafında alanlara taşıyacak birleşik ve kitlesel bir 1 Mayıs örgütlenmesi önem taşıyor. Geçen sene, sendikalarımız ne yazık ki 1 Mayıs’ı ruhuna ve ihtiyaca uygun örgütleyememiş, 1 Mayıs İstanbul’da sabote edilmişti. Oysaki tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı bu evrensel mücadele gününde sınıfımızın birliğine, gücümüzü görmeye ihtiyacımız var. Coşkuyla alanları dolduracağımız, caddelerden sel gibi akacağımız birleşik ve kitlesel bir 1 Mayıs’a ihtiyacımız var. Sendikaların fabrikalarda işçilere katılımın neden önemli olduğunu anlatması, işçilerin önyargılarını, korkularını, “ne değişecek ki” türünden olumsuz düşüncelerini kırması büyük önem taşıyor. İşsizler, emekliler, gençler, emekçi kadınlar, öğrenciler, göçmen işçiler, yani toplumun ezilen tüm kesimleri 1 Mayıs’ta alanlarda olursa, saldırılara güçlü bir yanıt vermiş oluruz.
Çünkü birleşen işçiler, gücünün farkına varabilir ve değişimin önünü açabilirler. Birleşen işçiler eşitlik ve özgürlüğün, adaletin, gerçek mutluluğun olduğu bir dünya uğruna mücadele edebilirler. Ve ancak birleşen işçiler mücadeleleriyle umut yaratabilirler.
Haydi kardeşler! Dünya işçileriyle ortak duygu ve taleplerimiz etrafında 1 Mayıs meydanlarında birleşelim!