Published on Association of International Workers' Solidarity (https://en.uidder.org)

Home > İşyerlerinden > Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir

Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir

Gebze’den metal işçisi bir kadın

06.07.2025

“Kamu imkânlarını amacı dışında kullanmak, kamuya ait işleri yavaşlatmak ya da aksatmak, verilen görevleri layıkıyla yerine getirmemek hem vebal hem de günahtır. Kamu hizmetlerini sunarken insanlar arasında ayrım yapmak, tanıdığı kişilere öncelik vermek, çalışma saatlerinde şahsi işlerle meşgul olmak, hak hukuk tanımamaktır, günahtır. Yaptığı iş karşılığında aldığı ücretten başka, hak etmediği bir ücret talep etmek harama el uzatmaktır. Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bu hususta bizleri şöyle uyarmaktadır: Bir kimseyi bir işte görevlendirip yaptığı işin karşılığı olarak ona bir ücret verdiysek, onun bu ücret dışında alacağı her şey emanete hıyanettir.” Bu alıntı Diyanet İşleri Başkanlığının 27 Haziran tarihli Cuma Hutbesi metninden. Peki, Diyanet neden kamuya ait işleri yavaşlatmak ve aksatmak günahtır diye fetva verdi? Kamu hizmetlerini çok önemsedikleri için mi? Öyle olsa aksayan kamu hizmetleri ile ilgili olarak pek çok kere açıklama yapmış olmaları gerekirdi.

Aslında bu açıklama ile kamu işçisinin hak arama mücadelesi hedef alınmıştır. Tam da 600 bin kamu işçisinin toplu sözleşme süreci gündemdeyken yapılan bu açıklama, hak aramayı, iş bırakma eylemlerini gayrimeşru göstermeye dönüktür. Grev hakkını kullananları karalamayı amaçlamaktadır. İzmir’de belediye işçilerinin grevinin karalanması da aynı amacı taşımaktadır.

Greve gitmek, iş bırakmak, eylem yapmak kamu işçisinin, tüm işçilerin anayasal ve yasal hakkıdır. Bu hak, yalnızca çalışma koşullarıyla değil, kamusal hizmetlerin güvenli ve sürdürülebilir biçimde yürütülmesiyle de ilgilidir. Kamu işçisinin taleplerini dile getirmesi hizmeti aksatmak değil, yaşam kalitesini ve hizmetin niteliğini yükseltme mücadelesidir.

Kamu kaynaklarının yıllardır yandaş sermayeye, büyük şirketlere vergi affıyla, teşviklerle peşkeş çekildiği bir ortamda; hakkını isteyenin suçlanması kabul edilemez. Asıl sorgulanması gereken; alın terinin karşılığını isteyen emekçiler değil, emeği, işçiyi hiçe sayan bu çarpık düzendir. Yağmacılara, kul hakkı yiyenlere neden bu zamana kadar laf edilmedi de emeğinin karşılığını isteyen işçiler hedef alındı? Asıl hakkını arayan kamu emekçilerinin bu haklı davasını karalamaya çalışmak, insanları kutuplaştırmak, dini duygularını istismar etmeye çalışmak suçtur. Biz işçiler böyle durumlarda dayanışmamızı büyütmeli, mücadelemize sarılmalıyız. Hakkını isteyen işçiye hiç kimse suç ve günah yükleyemez! Kamu işçisinin onurlu mücadelesi meşrudur, haklıdır! 

  • İşyerlerinden [1]

Source URL: https://en.uidder.org/node/39118

Links
[1] https://en.uidder.org/taxonomy/term/256