Harb-İş Sendikasının Ankara Yürüyüşü basın açıklamasıyla sona erdi
Siyasi iktidarın 2025-2027 yıllarını kapsayan Kamu Çerçeve Protokolü Sözleşmesinde 600 bin kamu işçisine sefalet zammı dayatması üzerine Türk-İş ve bağlı sendikaların başlattığı eylemler devam ediyor. 9 Temmuzda Harb-İş Sendikasının şube başkanlarının, bölge ve il temsilcilerinin Eskişehir, İstanbul, İzmir, Kayseri ve Kocaeli’den başlattığı yürüyüş, 11 Temmuzda Ankara’da sona erdi. Harb-İş, Yüksel Caddesindeki emek çadırında basın açıklaması gerçekleştirdi.
Ankara girişinde birleşen yürüyüş kolları, basın açıklamasının yapılacağı alana “Zafer Direnen Emekçinin Olacak”, Birleşe Birleşe Kazanacağız” sloganlarını atarak girdiler, coşkulu alkışlarla karşılandılar. Eyleme UİD-DER’li işçiler de katılarak destek verdi. Basın açıklaması sırasında “Vergide Adalet İnsanca Ücret”, “Şimşek Zammını Al Başına Çal”, “Birleşen İşçiler Asla Yenilmez”, ”Gemileri Yaktık Geri Dönüş Yok” sloganları atıldı.
Basın açıklamasını Harb-İş Genel Mali Sekreteri Korkut Gökbayrak yaptı. Gökbayrak, ortalama 38-39 bin lira maaş alan savunma sanayi işçisinin, çocuğunun eğitim masraflarını karşılayamaz hale geldiğini, mutfağındaki yangını bir türlü dindiremediğini, kirasını ödeyemediğini, alım gücünün yerle bir olduğunu, geçinmek için ek iş yaptığını belirtti. Enflasyondaki artışın market raflarına yansımasına, gelir vergisindeki adaletsizliğe vurgu yapan Gökbayrak, bu koşullarda enflasyonun altında kalan zam teklifinin kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Accell Bisiklet işçileri grevde
Manisa Organize Sanayi Bölgesinde Birleşik Metal-İş üyesi Accell Bisiklet işçileri, 11 Temmuz sabahı greve çıktı. Ocak ayından bu yana süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde patronun düşük ücret dayatmasını kabul etmeyen metal işçileri, greve halaylarla, alkış ve sloganlarla başladı. İşçiler grev yerinde “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz”,” Yaşasın Onurlu Mücadelemiz” sloganlarını haykırdı.
Birleşik Metal-İş Genel Sekreteri Ali Çeltek, grevde yaptığı konuşmada işçilerin taleplerini şöyle dile getirdi: “Bugün içinde bulunduğumuz durumun tek sorumlusu işverenin çözümden uzak yaklaşımıdır. Sendikamız, işyerinde hem toplu sözleşme haklarımızı hem de iş güvencemizi korumak için son çare olarak greve çıkma kararı almıştır. İşverenden beklentimiz açıktır: Toplu sözleşme sürecinde kabul edilebilir bir ücret ve sosyal haklar teklifi vermesi. İşten çıkarmalara son vermesi.”
İzmir’de belediye işçileri direniyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi (İzBB) bünyesindeki İZDOĞA, İZULAŞ ve İZBETON şirketlerinde çalışan Belediye-İş üyesi 360 işçi, haksız gerekçelerle işten atıldı. İşçiler, 9 Temmuz günü yaptıkları protesto yürüyüşünün ardından işe geri dönme talebiyle Egemenlik Evi önünde direnişe başladı.
Burada bir konuşma yapan Belediye-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Savaş Atalay şunları söyledi: “İZDOĞA, İZBETON ve İZULAŞ’ta çalışan 360 emekçi işten atıldı. Tugay Başkan, kendi bilgisi, işveren sendikasının onayıyla imzalanan TİS’ten vazgeçilmesini dayatıyor, aksi takdirde bin 30 kişiyi işten atacağım diyor. Dile kolay, bu insanların bir yaşamı, bir hikâyesi var, çocuğu olan, hamile olan, ailesine bakan, kadın sığınma evinden çıkıp alın teri döken emekçiler var. Kanal işçisinden, yaz kış direksiyon sallayan yüzlerce emekçiden bahsediyoruz. Cemil Başkan sadece emekçileri değil, onların ailelerini de yok ediyor. Açıklama yok, neden yok, niçin yok. İşten atılan emekçiler ne yaptı? Yüz kızartıcı bir suç mu işlediler?”
Atılan işçiler geri alınana kadar meydanları terk etmeyeceklerini söyleyen Atalay, “Ne emekten ne onurdan ne de arkadaşlarımızdan vazgeçeriz. Bugün buradayız, yarın yine burada olacağız. Arkadaşlarımız işlerine dönene kadar biz bu meydandan ayrılmayacağız” dedi.