You are here
Yönetmen ve senarist Ali Özgentürk, dönemin toplumsal uyanışından etkilenmiş ve yüzünü sosyalizme dönmüş gençlerinden birisiydi. DİSK’te çalışıyor, Maden-İş gazetesini çıkarıyordu. 15-16 Haziran günlerini de işçilerle birlikte yaşamıştı Özgentürk, ekibiyle birlikte o şanlı günleri ölümsüzleştirmişti. Yayın akışımız boyunca çoğunlukla onun çektiği fotoğraflardan yararlanacağız, kıymetli katkılarından ötürü kendisine teşekkür ediyoruz. Ali Özgentürk’ün bize ulaştırdığı mesajını sınıf dostlarımızla paylaşıyoruz.
Ali Özgentürk’ün mesajı:
14 June 2020 - 11:00
O yıllarda DİSK’in ve Maden-İş’in kültür sorumlusuydum, ayrıca Maden-İş gazetesini çıkarıyordum. Bu gazeteye Süreyya Berfe, Yaşar Kemal, Refik Durbaş gibi isimler ve sendikacı arkadaşlar, işçiler yazıyorlardı. Gazete matbaa harfleri ile basılmıyordu, Tan Oral arkadaşım tarafından el yazısıyla basılıyordu. Çoğaltılıp on binlerce işçiye ulaşıyordu. Ayrıca grevlerde fotoğraflar, belgeseller çekiyordum. Fabrika avlularında, işçi lokallerinde, grev alanlarında Devrim için Hareket Tiyatrosu adlı grubumuzla birlikte oyunlar da sergiliyorduk…
İşçiler o zaman tam anlamıyla sınıftılar. Belki de bizim tarihimizde, ilk defa o dönemde sınıf olarak yaşadılar. Sendikalar dürüsttü, ağırlıklarını ortaya koyabiliyorlardı. Bu güç tüm ülkede hissediliyordu. Toplumun çeşitli kesimleri haklarını arıyorlardı, kendilerini ifade edebiliyorlardı. Müthiş bir toplumsal özgürlük rüzgârı esiyordu. 15- 16 Haziran’ı anlamak için bu atmosferi anlamak gerekir.
15-16 Haziran günlerinde işçiler kendilerini ifade ettiler, haklarını aradılar. Ben de kurduğum ekiple birlikte yüzlerce fotoğraf ve film çektim. Bu belgeler çoğunlukla Maden-İş ve DİSK’in arşivindeydi ve 12 Eylül yıllarında toplumun DNA’sıyla oynayanlar, bu arşivi de kuruttular, yok ettiler. O günlere ilişkin elimde kalan belgeleri, bütün arşivimle birlikte Kadir Has Üniversitesine verdim. Yayın akışınız boyunca kullanacağınız video ve fotoğrafları her ne kadar ekibimle birlikte ben çektiysem de bana ait değiller. Bu belgeler artık toplumun tarihinindir. 15-16 Haziran’ın heyecanına ve toplumsal hafızada bıraktığı ize saygılarımı iletiyorum.