You are here
Farklı uluslardan işçilerin üzerine doğan güneş: 1 Mayıs!
2 May 2021 - 19:50
Anadolu Ermeni halkının önemli şairlerinden Taniel Varujan’ın 1 Mayıs 1912’de yayımlanan “1 Mayıs” şiirinden bir kesit. 1 Mayıs’ın emekçiler için anlamını nasıl da içli ve derinden betimliyor.
Lirim bugün kopararak tellerini,
Doğudan Batıya çağırır sizi.
Siz ey
Ekmeğin kurbanları,
Güneşe hasret oldum olası.
Bana gelin; ben, Mayıs’ın büyücüsü
Ben dönüştürürüm terinizi,
Paha biçilmez gülün, o cevahir çiyine.
Ben akıtırım güneşi
Kavruk kemiklerinize.
Atölyeden gelin bana; siz,
Şu güve yeniği dünyamıza
Yeni esaslar tesis ettiniz, nicedir.
Fırından çıkıp gelin; orada
Başınıza, ciğerlerinize kül ekilir.
Bugün bana, bana gelin hepiniz,
Ne çok alev var yüreğimde, ne çok ışık can evimde.
Sizin killi
Çamurlarınızdan ben,
Yeni bir insanlık yoğururum, Ümitli… (Kısaltılmıştır)
Osmanlı topraklarındaki ilk 1 Mayıs kutlamasına bakıyoruz, yıl 1909! Sonradan renklendirilen bu fotoğraf, bugün Makedonya sınırları içinde olan Üsküp’teki kutlamaları ölümsüz kılmış. Fotoğrafta hemen dikkatimizi, devasa büyüklükte bir bayrağı, işçi sınıfının mücadelesinin sembolü kızıl bayrağı gururla taşıyan bir işçi çarpıyor gözümüze… Peki, ön tarafta keman, klarnet ve def taşıyanları gördünüz mü? Kim bilir o gün orada işçi sınıfının marşı, enternasyonal çalınmış ve bir ağızdan söylenmiştir, ne dersiniz?
1909 1 Mayıs’ında Üsküplü işçi kardeşleri gibi Selanikli işçiler de çıktılar sokaklara… O gün orada Türk, Rum, Müslüman, Yahudi işçiler caddelerde kol kola yürüdüler. Pankartlar farklı dillerde hazırlanmış, bildiriler farklı dillerde yayınlanmıştı. Osmanlı İmparatorluğu’nun işçileri, farklı dillerde aynı istemlerini dile getirmişti:
- Herkese seçme ve seçilme hakkı,
- Emeği koruyacak yasalar çıkarılsın,
- İş saatleri kısaltılsın ve ücretler yükseltilsin,
- Grev mevzuatı düzeltilsin!
1910 yılından itibaren 1 Mayıslar artık baskı ve yasakların hedefindedir. Osmanlı’nın Başkenti İstanbul’da ilk kez 1910’da 1 Mayıs kutlamaları gerçekleştirilmiştir. Ama maalesef meydanlarda değil, Taksim’deki Pipinobira fabrikasının bahçesinde… Bulgar İşçi Kıvılcımı gazetesi İstanbul Muhabiri Stefanos Papadopulos’un o günlerde kaleme aldığı satırlara bakalım: “Türkiye işçileri, Ermeniler, Yahudiler, Rumlar ve Türkler, elinizi verin, iş kollarınızdaki sendikalarda sosyalistçe birleşin, tarihsel çıkarlarınızı ancak böyle müdafaa edebilirsiniz.”
1911 1 Mayıs’ı öncekilere nazaran çok kitleseldir. İrili ufaklı 14 sendika tarafından örgütlenen miting, İttihat Terakki hükümetinin baskı ve yasaklarına karşı adeta gövde gösterisine dönüşür. İşçilerin iş bırakması nedeniyle özellikte Selanik’te hayat felç olur. Farklı uluslardan binlerce işçi yine kardeşleşmiştir kendi bayraklarının, kızıl bayrakların altında... O gün orada dünya işçi sınıfının marşı Enternasyonal’in (Beynelmilel) bandolar eşliğinde ve pek çok farklı dilde birden söylendiğini biliyoruz.